Yeni Başlayanlar İçin Özgeçmiş Hazırlama Rehberi

Merhaba. Maksimum 2 sayfa uzunlukta olan bir kâğıt parçası sizi 45 dk. lık bir görüşmeye götürebilir, o 45 dk. görüşmede ömrünüz boyunca çalışacağınız işe vesile olabilir. İşte bu nedenle kelebek etkisi yaratacak olan o 2 sayfalık özgeçmiş hazırlama büyük bir özveri, titizlik ve dikkat istemektedir. Bizde bu yazımızda iş hayatına yeni atılacak tecrübesiz genç adaylara kılavuz olacak rehberi hazırlayalım. Özellikle öğrenciler ve yeni mezunlar bana bu konuda çok soru soruyorlardı. O soruyu cevaplandıralım.

Okuldan mezun oldunuz diplomanızı aldınız ve önünüzde bembeyaz bir kâğıt ve kalem duruyor. Peki, ben buraya ne yazacağım?

- Öncelikle olaya etkili bir ön yazı yazmakla başlayabilirsiniz. Ön yazı her çalışan için gerekli çok önemli bir araçtır. Peki deneyimsiz yeni mezun olarak ön yazıma ne yazacağım? Okuduğunuz okulu, varsa staj tecrübelerinizi, aldığınız sertifika, kurs, seminerleri yazabilirsiniz, okuldaki sosyal ve kültürel katıldığınız etkinlikleri belirtebilirsiniz, iş hayatına ne kadar arzulu olduğunuzu ve kariyer hedefinizi, hangi işi neden ve nasıl istediğinizi belirtebilirsiniz. 

- Yaratıcı bir özgeçmiş formatı bulun. Bu 2. maddeyi ilkiyle bağlantılı anlatıyorum. Özgeçmişinizin gerekirse ilk sayfasını çok güzel ve vurucu bir ön yazıya ayırın. Manas Destanı uzunluğunda olmayan ama tek cümleyle de sınırlı kalmayan ön yazıyı hazırlayın gerekirse özgeçmişiniz 2. sayfadan başlasın ve yeni mezunlar için elzem olan yaratıcı bir özgeçmiş formatı hazırlayın. Google'da basit bir aramayla infografik cv hazırlama sitelerini bulabilirsiniz. Bu yaratıcılık rakipleriniz arasından sıyrılmanıza neden olabilir. Devir proaktif devri. Videolu özgeçmiş hazırlayın. 1 dakikalık video içinde adınız, yaşınız, okulunuz, bölümünüz, yaşadığınız şehir, iş, staj, tecrübesi, sertifikalarınız, neden bu işi istediğiniz ve kariyer hedefinizi anlatın.

- Geldik o malum soruya: ''hiç iş tecrübem yok ki, ne yazayım?" evet üniversite de katıldığınız sosyal aktiviteleri, erasmus, work and travel yapmışsanız bunları, katıldığınız sertifika, kurs, seminerleri yazabilirsiniz. burada bir not, okurken part time çalıştığınız cafe, bar işlerini eğer hedeflediğiniz kariyerle örtüşmüyorsa yazmanıza gerek yok. yani sırf boşluk doldurmak için bu tecrübelerinizi yazmanıza gerek yok.

Son olarak özgeçmişinizde yapmamanız gereken hataları belirtelim. Bu ölümcül hatalar prof. içinde yeni mezunlar içinde geçerlidir. 

- İmla ve yazım hataları. Kulağa basit gibi gelebilir ama yazım hatalarıyla dolu bir özgeçmiş İK'cıda özensiz hazırlanmış bir özgeçmiş algısı yaratır ki bu elenmeniz için bir sebeptir. Nedeni basittir. Kendi geleceğini etkileyecek bir özgeçmiş yazmaya üşenen kişiye yarın iş verildiğinde de üşeneceği manasına gelir. (Konumuzla ilgisi olmasa da şunu önemle belirtmek isterim. Aynı şey şirkete geldiğinizde doldurduğunuz iş başvuru formu içinde geçerlidir. Adaylar bana soruyor, şunu yazmasak olmaz mı, sertifikalarım var ama üşendiğim için yazmadım, iş tecrübelerimi yazmasam olmaz mı! diye) Daha özgeçmiş hazırlarken ve şirkette iş başvuru formunu doldururken bu üşengeçlikleri yaptığınızda elendiğiniz zaman sorunu karşıda değil kendinizde arayın.

- Hatalı formatta hazırlanan özgeçmiş. Word 2003 dosyasını word 2013 açmayabilir ya da pdf formatı hazırlamak güzel ama her bilgisayarda pdf okuyucu olmayabilir. Biraz teknik konu ama dikkat edilmesi gerekir.

- Absürt cv isimleri kaydetmek. Örnek olarak ''özgeçmişim'' gibi öznesiz isimler kaydetmeyin. Bunun nedeni ik uzmanının mail adresine gelen bir özgeçmişi aramak istediğinde o ismi bulamamasıdır. İsim-soyisim şeklinde bir format belirleyin.

- Kulağa absürt gelebilir ama iş başvurularınızda kullandığınız mail adresine azami dikkat edin. Sorarım size, kim asi-stayla-93@hotmail.com mail adresine sahip birisiyle çalışmak ister. En yalın şekilde ad-soyadınızı içeren bir mail adresi alın ki kurumsal bir imajınız olsun.

- Fotoğraf seçimi. Bende bir nevi ucundan y kuşağı olduğum için yaratıcılıktan yanayım ve özgeçmişte selfie olur mu tartışmasında olmalıdan yana oy kullanıyorum ama bununda bir dozajı olmalı. Sevgilinizle çektirdiğiniz selfie olmamalı, yan profilden evin içinde güneş gözlüğüyle çektirdiğiniz resim olmamalı, kızlarımızın yatağın üstünde çektirdiği ya da kanepede uzanır pozisyonda çektirdiği resim olmamalı, arabasıyla çektirdiği resim olmamalı, boş mermer resmini özgeçmişinde profil resmi olarak kullanmamalı. İmam-cemaat ilişkisi olduğu için imam özgeçminizde selfie olabilir dediğinde hangi absürt durumlarla karşılaşacağımızı tahmin edebiliyoruz bu yüzden siz gene de takım elbiseli vesikalık tarzda bir resim koyabilirsiniz. 

Özellikle yeni mezunlar ve öğrenciler için özgeçmiş hazırlama tüyoları buna benziyor. Aklınıza takılan her soruda ya da cv danışmanlığı için benimle iletişime geçebilirsiniz. İş hayatınızda başarılar.

Saygılarımla,
iKMania

2 comments:

Mobbing Rüşvet Gibidir İspat Edilmesi Zordur

Mobbing!



Mobbing Rüşvet Gibidir İspat Edilmesi Zordur

Merhaba. Mobbing rüşvet gibidir varlığı kolay kolay kanıtlanamaz demişler. Peki öncelikle mobbing ne demektir? Kavram olarak ingilizce “mob” kökünden gelmekte olup, “mob” sözcüğü, aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamındadır. Sözcük latince “mobile vulgus”tan türemiştir. İş yaşamında psikolojik taciz olarak nitelendirebiliriz.

Mobbing Tarihçesi 

Türkiye’de ilk mobbing davası 2006 yılında Jeoloji Mühendisler Odası’nda çalışan Tülin Yıldırım tarafından açıldı ve davayı kazanan taraf oldu. Tek tük açılan ve kazanılmaya başlayan davalar diğer davalara referans oldu. Zamanla mobbing davalarının sayısı artmaya başladı. Bu davalar çok büyük bir oranda tazminat davası şeklinde açıldı ve açılmaya devam ediyor.

Mobbing Ne Demektir?

Öncelikle şu ince çizgiyi çekmek lazım: Bir davranışın mobbing olarak kabul edilebilmesi için öncelikle sistematik bir şekilde devam etmeli ve amaç sizi sindirerek işten uzaklaştırmak olmalı. Mobbingi iş yerinde tartışmakla, iş yüküyle, terbiyesizlikle karıştırmamalı. Mobbing uzun bir dönem boyunca sürekli, sistemli ve sindirmeye yönelik olmalıdır. Sanırım buna 3 s kuralı diyebiliriz

Mobbing Ne Değildir?


Mobbingin ne demek olmadığını da şu anektodla anlatabiliriz herhalde. ABD’de gökdelenin birinde asansöre binen adam içeride yalnız bir kadın olduğunu görür ve aklından şu düşünce geçer, “Acaba bu kadına merhaba mı desem daha çok tazminat öderim yoksa hiç selam vermesem mi?” Çünkü tazminat davası takıntılı ABD’de, selam verse sarkıntılıktan, selam vermese saygısızlıktan kendisine bir dava açılma tehlikesi vardır. İşte bu örnekte olduğu gibi iş yerinizde her yaşadığınız olaya ‘’i like the mobbing mobbing’’ damgası yapıştıramazsınız. 3 s kuralını unutmayın; sürekli, sistemli ve sindirme amaçlı…


Mobbingin Hukuksal Boyutları

Mobbing davası nasıl açılır?

Mobbing’e uğradığını iddia eden işçi 4857 sayılı iş kanunu uyarınca iş akdini haklı sebepler ile feshedebilir ve kıdem tazminatını talep edebilir. Bu dava işverenin ikametgâhındaki yer mahkemesinde veya işçinin işini yaptığı işyerinin bağlı bulunduğu iş mahkemesinde açılır. Dava dilekçesi davalı sayısından bir fazla hazırlanarak delil listesi ile birlikte iş mahkemesine verilir.

Mobbing davasının harcı kaç liradır?

Mobbingten dolayı iş aktinin feshedilip kıdem tazminatı alacağı davası nispi harca tabidir. Dava değerinin binde 68,31 harç olarak ödenir. Bu rakamın dava açılışında ¼’ü ödenir kalan kısım dava bitince kalanı tamamlattırılır.

Davayı açan kişi delil göstermek zorunda mıdır?

Davanın sonucun hakimin karar verebilmesi için iddiaların ispat edilmesi gerekir bu nedenle mutlaka delil gösterilmesi gerekmektedir.

Delil ve şahit gösteremeyen kişi mobbing davası açabilir mi?

Açabilir ancak davasını ispat edemez ise davası reddedilir.

Mobbing davasında davacı şahit göstermek zorunda mı?

Hayır ancak davasını başka deliller ile ispat edemez ise şahidi de olmadığı için davası reddedilebilir.

Dava ne gibi sonuçlarla bitebilir?

Açılan dava kabul edilebilir, reddedilebilir veya kısmen kabul edilebilir.

Davanın sonunda işe iade kararı çıkabilir mi?

Bu davada mobbingten dolayı iş akdini kendisi feshettiği için burada açılacak dava işe iade davası değil maddi, manevi tazminat talep edebilir.

Davacı kıdem tazminatı dışında maddi ve manevi tazminat talep edebilir mi?

Mobbing sonuç olarak hukuken aynı zamanda haksız fiildir. Bu fiilden dolayı maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.

Genelde mobbing davaları ne kadar sürede sonuçlanır?

Somut uyuşmazlığa göre değişiklik gösterse de genelde yerel mahkeme kararı yaklaşık 10 ayda temyiz incelemesi(yargıtay aşaması) de yaklaşık 6-8 ayda tamamlanır.

Mobbingi nasıl kanıtlayabiliriz? 

Yazının başında belirttiğim gibi mobbing rüşvet gibidir kanıtlanması zordur. Bu yüzden en önemli bölümü en sona sakladım. İşyerinde mobbing ya da psikolojik şiddete uğradığınızı düşünüyorsanız durumunuzu ispatlamak için şu yollara başvurabilirsiniz:

En önemli kanıt yolu tanıklardır. Fakat pratikte, işyerinde çalışan kişiler işverene karşı kolay kolay tanıklık yapmak istemezler. Dava açarsanız tanık olmaları için arkadaşlarınızı ikna etmeye çalışabilirsiniz. Bunun yerine durumunuzu bilen ama işten ayrılan kişileri de bulup tanık gösterebilirsiniz.

Hakaret içeren ya da sizi küçük düşürmeye yönelik istekler içeren yazışmaları, karşılıklı mailleri kaydedin ve gerekirse çıktılarını alın. Günün sonunda söz uçar yazı kalır demişler ve elinizde yazılı belge olması işinizi kolaylaştırır. Bu konuya ilginç bir örnek. ABD’de büyük harflerle yazılan bir mail direkt mobbing kapsamına girmektedir. Çünkü büyük harfle yazmak kişiye bağırmak anlamına gelmektedir.

Mahkemede beyan etmek üzere yaşadıklarınızı mutlaka not alın. Başınıza gelenleri gün gün an an mobbing günlüğü gibi tutabilirsiniz. Yer, tarih, konu, zaman.

İşyerinden ya da işverenden zamansız telefon aramaları olduysa bunları not edin ve gerektiğinde GSM operatöründen dökümünü alın.

Mobbing nedeniyle psikolojik açıdan zarar gördüyseniz mutlaka bir üniversitenin adli tıp bölümünden ruhsal durumunuzla ilgili rapor alın. Bu tür raporlar önemli birer delildir.

Yaşadığınız psikolojik saldırıları mutlaka yakınlarınızla ve güvendiğiniz iş arkadaşlarınızla paylaşın. Onları mahkemede tanık olarak dinletebilirsiniz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Alo 170 hattına şikayette bulunarak, yardım isteyin.

Saygılarımla,
iKMania






0 comments:

Mülakatların Dili: Stres Mülakatları


Mülakatların Dili: Stres Mülakatları

Merhaba. Stres mülakatı; mülakat teknikleri içinde her iki tarafı oldukça geren belkide tek mülakat tekniğidir bu. Google'a ''stres mülakatı nasıl yapılır'' diye aratacak derecede kırmızı çizgiler içeren ve konunun uzmanları tarafından yapılması elzem bir mülakattır. Peki bu mülakat hangi meslekler için uygulanır? Polisler, özel güvenlik görevlileri, kredi kartı veya sigorta gibi aktif sıcak satış içeren mesleklere, çağrı merkezi çalışanlarına yapılır genelde. Yapılış amacı, yoğun stres içeren mesleklerde ani tepkilere karşı adayların nasıl davrandığını ve davranacağını öngörmek için yapılır.

Peki stres mülakatına tutulduğunuzu nasıl anlarsınız?

- Görüşmeye size söylenen saatten çok sonra alındıysanız,

- Mülakatı yapan İK sizinle ilgilenmeyip telefon veya başka bir şeyle uğraşıyorsa,

- Mülakat odasında sizin için bir sandalye yoksa,

- Mülakat esnasında yapılması imkansız bir görev verildiyse (örneğin ayakkabınızı çıkarmak gibi),

- Size ardı ardına sorular soruluyor ve cevaplamak için yeterli düşünme süresi tanınmıyorsa ve cevaplarınız yarıda kesilip farklı sorular soruluyorsa, panik yapmayın ve bilin ki stres mülakatındasınız. Tebrikler!



Stres Mülakat Soruları Nelerdir?

- Sizi neden işe alalım? Sizin CV'nizdeki özelliklerden daha fazlasını taşıyan bir çok aday bulunmakta.

- Başka bir firma için daha uygun olduğunuzu düşünmüyor musunuz?

- Bu işi istediğinize gerçekten emin misiniz?

- Şu elimdeki kalemi görüyor musun, bana bunu satmanı istiyorum!

- Neden bu kadar uzun süre iş aradınız?

- Bu özgeçmişle nasıl sizi alabileceğimizi düşünebiliyorsunuz?

- Bu görüşmenin negatif veya pozitif olup olmadığını belirtebilir misiniz?

- Sence sen kendini uzman mı yoksa memur olarak mı görüyorsun?

- Bir Office programı olmak isteseydin hangisi olurdun? Excel mi word mü?

- Eğer bu mülakatı şuan siz yapıyor olsaydınız ne sorardınız?

- Arkandaki duvar hangi renk?

 -Bekleme odasında duvarda hangi tablo ve resim asılıydı?



Stres mülakatıyla nasıl Başa Çıkılır?

Öncelikle yaratılan yapay stres ortamının tamamen mülakat tekniği olduğunu unutmayın. Stres mülakatında olduğunuzu anladığınız an heyecanınızı yansıtmamaya çalışın. Geriliminizi minimum seviyede tutun ve stres mülakatının gazına gelip karşı tarafa sert, agresif cevaplar vermeyin. Zaten bu mülakatın yapılış amacı sizin stres altında göstereceğiniz tepkiyi ölçmektir.

Son Olarak İK'cılara Bir Not:

Mülakat tecrübeleri fazla olan adaylar olduğu gibi ilk iş görüşmesine geldiğinde stres mülakatıyla karşı karşıya kalan adaylar da olabilir ve bu yeni genç adaylar sizin yaptığınız stres mülakatını yanlış anlayıp olayı kişiselleştirebilirler. Eğer adaya yapılan mülakat türüyle ilgili bilgi verilmemişse aday yaşadığı bu deneyimi sosyal medyada ve arkadaş çevresine yanlış aksettirip şirketinizin kurumsal imajını yaralayabilir. Bu duruma düşmemek ve yanlış anlama yaşamamak için prof. dizayn edilmiş stres mülakatı sonunda adaya kesinlikle feedback vermek çok önemli. Şu sorudan itibaren stres mülakatına tabi tutuldunuz bunun amacı yoğun stresle nasıl başa çıktığınızı görmek içindi gibi.

Saygılarımla,
iKMania

3 comments:

İnsan Kaynakları Ne İş Yapar?

İnsan Kaynakları Ne İş Yapar?



Sokaktan geçen 100 kişiye bu soruyu sorsak 90'ı mülakat, işe alım, işte böyle komiklikler, şakalar cevabı verir sanıyorum. Hatta yeri gelmişken burada sokaktaki hazır 100 kişiye sorulmuşu da var.





Peki sizce İnsan Kaynakları gerçekten de ne iş yapar?

- En temel görevi işe alım (halk dilinde mülakatlar) olsa da bu sadece buz dağının görünen kısmıdır.

- İK günlük puantajları tutar ve ay sonunda sizin bordronuzu yapar. Her ne kadar daha küçük kobilerde (halk dilinde patron şirketi) dediğimiz yerlerde bordrolama işi İK'lara bırakılmışsa da daha büyük ve oturmuş kurumsal kimliğe sahip şirketlerde ''bordrolama'' işini ya muhasebe tutar ya da bunun için ''İnsan Kaynakları - Personel Özlük Birimi'' oluşturulmuştur.

- İK işten çıkış mülakatları yapar ve bunları analiz edip raporlar. Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli olduğu için işletme içi, işletme dışı çıkış nedenlerini araştırır. Bu da adayların işine yaramaktadır. Şöyle ki işten çıkışlar ücret yetersizliğinden geliyorsa bunu iyileştirir, çalışan memnuniyetsizliğinden geliyorsa oryantasyonu rezive eder, motivasyonu arttırır.

- İK çalışan ilişkilerini düzenler. Gene büyük şirketlerde bu işin uzmanları ayrıdır ve İnsan Kaynakları - Çalışan İlişkileri departmanlığı vardır. Yani o hep gıpta edilen İK'nın tek işi piknik organize etmek, halısaha turnuvası ayarlamak, yarışmalar düzenlemek demek değildir. Bu motivasyon araçlarının dışında çocuğunun hastalanmasına da İK bakar, bahçede çürümüş yastıkları değiştirmeye de İK bakar, yemekhanede ki yemekleri beğenip beğenmediğinin anketine de İK bakar, iş arkadaşınla kavga ettiğin duruma da İK bakar.

- İK oryantasyon planı hazırlar. İş hukukunda yer alan 2 aylık deneme sürecini refere ederek senin için en yararlı oryantasyon planını hazırlar.

- İK iş sağlığı güvenliğini oluşturur. Yani o inşaat alanında başına kasket giy denilmesinin bir nedeni olduğu için İK bunu da yapar.

- İK kariyer haritasını çıkarır. Şunları şunları yaparsan şu olursun, bunları bunları yaparsan bu şekilde terfi olursun diyerek senin kariyerini planlar ve yükselmen için süreçler açar.

- İK performansını değerlendirir.

- İK organizasyon şemasını düzenler.

- İK iş hukukunu ve sahip olduğun tüm hak edişlerini kanuna göre korur

- İK servisleri ayarlar, yemekhaneleri düzenler ki kurumsal firmalarda bu işlerde ''idari işler departmanı'' olarak ayrılmaktadır.

Kimilerine göre ''İnsan Kaymakları'' olan bu meslek bir çoklarına göre yan gelip yatma yeridir. Hatta kapının önünden geçerken kafayı içeriye uzatıp ne yapıyor ya bu İK denilmişliği vardır.



İnsan Kaynakları Yan Gelip Yatma Yeri Değildir!

Saygılarımla,
iKMania





0 comments:

Ön Yazı Nedir, Nasıl Yazılmalıdır?



Ön Yazı Nedir, Nasıl Yazılmalıdır?

Merhaba. Ön yazı insanı vezirde eder rezil de eder dersem sanırım abartmış olmam. Eğer ki CV'niz bir futbol takımıysa ön yazınız da forvetiniz demektir. Gole giden en önemli araç olabileceği gibi maç sonunda hezimet yaşatmış ve saç baş yolduran bir şeyde olabilir. İş başvurularında ön yazı yazmanın neden bu kadar önemli olduğunu yukarıdaki 2 cümlede anlattığımı sanıyorum. Peki günümüzde değil iş hayatına daha başlamamış öğrenciler, prof. çalışanlar bile neden ön yazı yazmakta zorlanıyorlar?

Öncelikle ön yazı yazmanın kurallarını ve iyi bir ön yazının sahip olması gereken kriterleri madde madde belirtelim.

Ön Yazı nasıl yazılmaz?

- Birinci ve belkide en önemli madde kendinize özgü ve başvuru yaptığınız şirkete özel bir ön yazı yazın. Bu ne demek? Google'da çıkan ilk ön yazı örneğini copy-paste yapıp her gelen şirkete yollamayın. Neden? Her gelen başvuruda hep aynı kalıpta aynı cümlelerle yazılmış ön yazı belli bir noktadan sonra İK'cı da ters tepmekte ve ön yazının esas amacını gölgelemektedir. Kural-1 özgün bir ön yazı bulun.

- Ön yazı demek bir nevi CV'inizin özeti demektir. Yani CV'nizin tamamını ön yazıya aktarmayın ve elinizden geldiğince ön yazıyı kısa tutmaya bakın. Ön yazılarınız İK'cılar tarafından okunuyor evet ve ben ön yazılara olduğunca değer vererek okuyorum ama dediğim gibi biyografi yazmıyorsunuz, kısa ve öz yazın.

- Ön yazı bir espri mekanizması değildir ve sizde stand-up yapan bir showmen değilsiniz. Yani ön yazınıza ''beni tanıyınca çok seversiniz :)'' gibi cümleler yazmayınız en baştan elenirsiniz.

- Ön yazı da kendinizi överken abartıya kaçmayın. Gereksiz mütevaziliğe gerek yok ama abartı övgü cümleleri de başvurunuza egoist, megaloman damgası vurdurmasın.

- Yazınızda azami imla kurallarına dikkat edin. W, q, x'li cümleler kurmayın, sms dili kullanır gibi slm, kib, by yazmayın.

- Belli bir format uydurduktan sonra aynı yazıyı her başvurunuza copy-paste yapmayın. X şirketine başvururken yazınızda Y şirketi yanlışlıkla çıkmasın. Bu özensizlik ve algısı düşük bakış açısı yaratır ki elenmeniz için başlı başına bir kriter olmaktadır.

Ön Yazı Nasıl Yazılır?

Klasik yaparım, ederim demek yerine şu nedenle yaparım bu yüzden ederim gibi daha somut cümleler kurun. Eğer bir satışçıysanız sayısal veriler kullanın. Örneğin ''geçen projede satışları %15 arttırdım'' gibi.

Girizgah
Sayın yetkili, eğer isim biliyorsunuz Sayın Anıl GÜÇLÜ, değerli yetkili ya da riske girmeyerek en sadesi Sayın İK Yöneticisiyle başlayabilirsiniz.

Konuya Giriş
Hangi pozisyonla ilgilendiğinizi, bu ilanı nerede gördüğünüzü kısa cümleyle belirtin yeter. Unutmayın! Sadece Kariyer.netten iş başvurusu yapmıyorsunuz. İnsan Kaynakları çalışanının direkt mail kutusuna gidecek bir başvuruya ön yazı yazıyorsunuz diyelim. Böyle durumda;

''Sayın Yetkili/X Bey/Y Hanım, sizinle www.iskur.gov.tr kariyer portalı üzerinden yayınlanan İnsan Kaynakları Uzmanlığı ilanı hakkında iletişime geçiyorum.'' Gördünüz mü? Ne kadar da sade ve amaca yönelik bir giriş.

Gelişme
Dananın kuyruğunun koptuğu yer. En fazla 5 cümleyle kendinizi anlatın. Eğer yeni mezunsanız ve iş deneyiminiz yoksa kariyer hedeflerinizden, sahip olduğunuz sertifikalardan, bir profesyonelseniz toplam iş tecrübenizden, sahip olduğunuz yetkinlikleri özet geçerek anlatınız.

''X Şirketinde satış uzmanı olarak görev aldığım 5 yıl içerisinde, müşteri ile ilişkiler, %20 satış hacmini arttırma, müşteri ziyaretleri gibi yaptığım görevler ve aldığım sorumluluklarımın da yardımı ile, Satış Yöneticiliği görevini daha üstün bir performans ile yerine getireceğime inanıyorum.'' gibi

Kapanış
Ön yazının en kolay yazılabilen bölümü de burasıdır. Vakit ayırdığınız için teşekkür eder ve iyi günler dilerim. Saygılarımla. Özgeçmişimle ilgilendiğiniz için teşekkür eder, birebir mülakatta yetkinliklerimi anlatmak isterim gibi.

Örnek;
Sayın Yetkili, sizinle kariyer.net kariyer portalı üzerinden yayınlanan İnsan Kaynakları Uzmanlığı ilanı hakkında iletişime geçiyorum.

  İsmim Anıl GÜÇLÜ. Anadolu Üniversitesi İktisat mezunuyum. Bu pozisyona aday bir çalışanda ihtiyacınız olduğunu düşündüğüm çoğu özelliği taşıdığıma inanıyorum. İnsan Kaynakları alanında 3 seneye yakın bir iş tecrübem ve konu hakkında sertifikalarım bulunmaktadır.

Yetkinlikler olarak performans değerlendirme sistemi, işe alımın tüm süreçleri, oryantasyon planı hazırlama, turnover raporlama ve işe alım sayaçlarının hazırlanması, eğitim planlama, micro bordrolama, kariyer haritası hazırlama ve çıkış mülakatlarının raporlanmasını gerçekleştirmekteyim. Ayrıca Ege Üniversitesinde İnsan Kaynakları Yönetimi alanında yüksek lisansa başladım.

 İş tecrübelerim ve eğitim hayatımla beraber İnsan Kaynakları Uzmanlığının görev tanımında yer alan çoğu kabiliyete kavuştum. Hedefim doğrultusunda bana deneyim kazandıracak ve bendeki deneyimi de şirketime aktarabileceğim ve birlikte sinerji yaratacağımız bu pozisyona başvuru isteğimi belirtmek istiyorum.

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim;
Saygılarımla.

0 comments:

İşe İade Davası



Merhaba. Nerede bir cümle içinde ''işe iade'' kelimeleri geçerse orada akan sular durulmalı. Bu konu hem işçi hem de işverenler açısından dipsiz bir kuyuya benzer. Belki de iş hukuku konusunun en önemli konu başlığı ''işe iade davasıdır''. İşçiler açısından kıdem, ihbar tazminatı gibi konulardan sonra 3. sırada gelmektedir. 

Peki işe iade davası nedir? En basit ve yalın tarifiyle işverenin haksız yere sizi işten çıkardığını düşündüğünüzde konuyu mahkemeye taşımanız ve işe tekrar alınma talebinde bulunmanızdır.


Çok ciddi ve önem arz eden bu konu hakkında ilerleyen günlerde konunun en önemli hatları hakkında en ince ayrıntısına kadar parça parça yazılar yazacağım ama önce gelin size Avukat ALPER YILMAZ'ın çok güzel hazırladığı yazıyı aktarayım. Akıllarda soru işareti bırakmayacak kadar en ince ayrıntısına kadar çok güzel açıklamış.



  1-İşe iade davası nedir? 

En geniş tanımıyla işveren tarafından yapılan feshin geçerli olup olmadığını denetleyen bir tespit davasıdır.

2- Tüm çalışanlar işe iade davası açabilir mi? 

Hayır. Bu davayı açabilmek için işyerinde en az 30 işçinin çalışması; iş sözleşmesinin belirsiz süreli yapılmış olması ve iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmiş olması gerekmektedir. Hayır uzamaz. Süre işlemeye devam eder.

Ayrıca işe iade davası açacak işçinin en az 6 aylık kıdeminin bulunması, işveren vekili ve/veya yardımcısı konumunda bulunmaması gerekir.

Fesih iradesinin işçiden geldiği tüm durumlarda (istifa vb) kural olarak işe iade davası açılmaz. Ancak bu iradenin sakatlandığı (hata, hile, tehdit vb) durumlar bundan istisnadır. İradesinin sakatlandığını ispat yükümlülüğü işçiye aittir.

Ayrıca kanun belirli süreli sözleşme yapma yükümlülüğünü objektif bazı şartlara bağlamıştır. Diğer ifade ile her durumda belirli süreli sözleşme yapılmaz. Yasanın aradığı; işin objektif olarak belirli süreli yapılabilecek bir iş olmasıdır. Bu koşula riayet edilmeden kağıt üzerinde belirli süre taşıyan sözleşmeler nitelik itibariyle belirsiz süreli sayılır. Ve işe iade davası açılabilir.

3- Bu davayı ne kadar sürede açmam lazım?

İşe iade davası fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde açılmalıdır. Bu davayı açmak için süre fesih tarihinden değil, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren başlar.

Örnek olarak; bir işçiye bugün itibariyle tebliğ edilen fesih bildiriminde sözleşmenin 30 gün sonra sona ereceği bildirilse dahi, 1 aylık dava açma süresi bildirimin tebliğ edildiği bugünden başlar. Diğer ifadeyle dava açma süresi feshin gerçekleşeceği 30’uncu günden itibaren başlamaz.

4- İşverenim ihbar öneli kullandırarak fesih bildirimi yaptı. İşyerinde halen çalışıyorum. Dava açabilir miyim?

Evet. Eğer işe iade dava koşulları oluşmuşsa, bildirim yapıldığı için dava açma süreniz işyerinde çalışılsa dahi başlar.

5- Dava açma süresinde rapor aldım. Bu süreyi keser mi?

Hayır kesmez. Süre işlemeye devam eder.

6- Dava açma süresinde Bölge Çalışma’ya itiraz ettim. Dava açma sürem uzar mı?

Uzamaz.

7- Altı aylık kıdem koşulu hangi tarihteki kıdemime göre belirlenecek?

Fesih bildirimin tebliğ edildiği tarihteki kıdeme göre belirlenecektir.

Örnek olarak fesih bildirimin tebliğ edildiği tarih itibariyle 5 aylık kıdemi olan çalışan, işe iade davası açamayacaktır.

8- İşverenim 6 aylık kıdemimim dolmasına kısa bir müddet kala sözleşmeyi feshetti? Bu durumda işe iade davası açabilir miyim?

Hayır. Çünkü yasanın aradığı 6 aylık kıdem koşulu zorunlu bir unsudur. Eğer feshin kötü niyetli yapıldığı ispatlanırsa işverenden bildirim süresinin 3 katı tutarında kötü niyet tazminatı talep edilebilir. Kötü niyetli feshin ispatı işçi tarafından yapılacaktır.

9- Fesih bildirimini tebliğ almam zorunlu mudur?

Yasal anlamda bir zorunluluk yoktur. Ancak dava açma süresinin başlangıcı anlamında tebliğ alınması faydalı olabilir. Tebliğ alırken de “her türlü hakkım saklıdır” şeklinde bir şerh düşülmesi faydalıdır. Ayrıca tebliğ alınan tarihi doğru bir şekilde yazmak, geçmiş bir tarihi yazmamak (dava açma süresini kaçırıcı mahiyette) son derece önemlidir.

10- Fesih bildirimini tebliğ almasam da dava açma süresi başlar mı?

Fesih bildirimi içeriği okunmasına rağmen tebliğden imtina edilmiş ise, işveren tarafından bu hususu kanıtlar bir tutanak tutulması halinde dava açma süresi başlayabilir. O yüzden dikkatli olunmalıdır.

11- İşveren beni hangi sebeplerle işten çıkarabilir?

Bu konuda ikili bir ayrım yapmak gerekir. Birincisi İş Kanunu madde 25’te yer alan haklı nedenler diğeri de geçerli nedenlerdir. Geçerli nedenler ise davranış, verimsizlik ve işletmesel nedenlerle yapılan fesihlerdir.

12- Hangi durumlarda savunmamın alınması gerekir?

Eğer yetersizlik ve davranış nedeniyle bir fesih yapılıyorsa öncesinde aleyhindeki iddialara karşı çalışanın savunma alınmalıdır. İşletmesel nedenler için savunma alma yönünde bir zorunluluk yoktur. Ayrıca işveren tarafından İş Kanunu madde 25 uyarınca yapılan haklı nedenle fesihlerde de savunma alma zorunluluğu yoktur.

13- Savunma alınmazsa ne olur?

Yetersizlik veya davranış nedeniyle fesih savunma alınmazsa fesih geçersiz nitelikte bir fesih olur.

14- Fesih bildirimimde hiçbir neden gösterilmedi. Sadece madde 17 ve 18. uyarınca çıkarıldınız yazıyor. Bu geçerli midir?

Fesih bildiriminde fesih sebebinin açık ve kesin olarak bildirilmesi zorunludur. Aksi takdirde fesih geçersizdir.

15- İhtar ve uyarılarda da savunma almak zorunlu mudur?

Hayır zorunlu değildir.

16- Bana bir konuda ihtar verildi. Ne yapabilirim?

İhtarda belirtilen hususları kabul etmiyorsanız, siz de işverene durumu izah eder ve kabul etmediğiniz durumları belirtir bir ihtara cevap gönderebilirsiniz.

17- Üç tane ihtarı olan işten çıkarılır deniliyor. Bu doğru mudur?

Kural; kişinin aynı konuda verilen ihtara rağmen benzer fiil ve davranışlarını devam ettirmesidir. Aynı şekilde; yapmakla yükümlü olduğu görevi kendisine hatırlatıldığı halde (ihtar edildiği) yapmamasıdır. Burada önemli olan ihtarın sayısı değil, niteliğidir. Hangi olay/olaylar nedeniyle verildiğidir. Dolayısıyla verilen ihtara rağmen benzeri fiilleri yapılması halinde ve işyeri düzeni de bozuluyorsa fesih sonucu ortaya çıkabilir.

İhtar verilmekle o fiile ilişkin ceza/müeyyide verilmiş olur. Sonrasında –filin tekrarı olmaması halinde- aynı konuda işten çıkış yapılamaz.

18- Raporlu alarak sık sık devamsızlık yapmak bir fesih sebebi midir?

Yargıtay kararlarına göre alınan raporlar nedeniyle sürekli ve sık sık devamsızlık yapılıyor ve işyeri düzeni de bozuluyorsa, böyle bir durum geçerli nedenle feshe sebep olabilir.

19- İşe iade davası ne kadar sürer?

Yasada bu tür davaların 3 ayda kesin olarak sonuçlanması düzenlenmiş. Ancak mahkemelerin iş yükü nedeniyle davalar ortalama 1 sene veya daha üzeri bir zamanda kesinleşmektedir.

20- İşe iade kararında neye hükmediliyor?

Davanın kabulü halinde, işçinin kesinleşen mahkeme kararı üzerine 10 gün içinde işyerine başvurması halinde öncelikle 4 aylık ücret tutarında boşta geçen süre ücreti ile bu dönem de doğan sosyal haklara hükmediliyor.

Ayrıca işveren tarafından işçi işe 1 ay içinde başlatılmazsa 4aydan 8 aya kadar aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatına hükmediliyor.

21- İlk derece mahkemesi kararını verdiğinde dosya kesinleşmiş mi oluyor?

Hayır. Tarafların 8 günlük temyiz süresi var. Bu sürede taraflar kararı temyiz etmezlerse karar kesinleşmiş olur. Eğer temyiz ederlerse dosya Yargıtay’a gönderilir.

22- Temyiz incelemesi ne demek?

Kararın hukuka aykırı olduğunu düşünen tarafın yasal sürede kararı temyiz etme hakkı vardır. Temyiz Mahkemesi Yargıtay’dır. Yargıtay işe iade davalarında dosyayı esas ve usulden inceleme yetkisine ve hatta esas yönünden kesin karar verme yetkisine sahiptir.

23- Yani ilk derecede davayı kazansam bile Yargıtay dosyayı esastan inceleyip, kesin olarak karar verme yetkisine sahip. Öyle mi?

Evet. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin kararından ziyade Yargıtay’ın verdiği karar kesin ve belirleyici oluyor.

24- Yargıtay’ın verdiği karara itiraz yolu var mı?

İşe iade kararlarında Yargıtay’ın verdiği kararlar kesin niteliktedir. Dolayısıyla itiraz yolu açık değil. Ancak maddi hata yapıldığı yönünde bir kanaat hasıl olmuşsa, bu hususun düzeltilmesi ileri sürülebilir.

25- Karar kesinleşince işe müracaat sürem ne zaman başlar?

Kanunun ifadesine göre kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde işe müracaat edilmesi gerekmektedir.

 26- İşe müracaat için gerekli on iş günlük sürede raporlu olmam süreyi keser mi?

Kanunda böyle bir düzenleme yoktur. O nedenle çalışan ya kendisi ya da avukatı marifetiyle bu müracaatı yapma zorundadır.

27.- İşe müracaatı nasıl yapmam lazım?

Buna ilişkin herhangi bir kurala kanunda yer verilmemiştir. Önemli olan çalışanın işe süresinde müracaat ettiğini ispat etmesidir. Dolayısıyla yazılı olarak yapılması önemlidir. Noter marifetiyle, telgrafla vd şekillerde yazılı olarak ve karşı tarafa ulaştığını ispat edecek şekilde yapılabilir.

28.- Postada geçecek zaman işe müracaat süremi etkiler mi?

Önemli olan işe müracaatı süresinde yapmaktır. Postada geçen zaman süreyi etkilemez. Örnek olarak, Noterden marifetiyle yapılacak işe iade müracaatında evrakın notere sunulduğu tarih işe iade müracaatının yapıldığı tarih olarak dikkate alınır. Bu evrak işverene 10 işgününden sonra bile ulaşsa ilk müracaat süresinde yapıldığından herhangi bir hak kaybı olmaz.

29- İşe İade Müracaatını İşverenin Avukatına Yapabilir miyim?

Hayır. Çünkü işveren avukatının böyle bir yetkisi olmayabilir. O yüzden en garantili yol doğrudan işverene bu müracaatın yapılmasıdır.

30- Siz hangi şekilde işe müracaat etmemi önerirsiniz? Mektup, telgraf, Noter vs?

Önemli olan yazılı olarak müracaat etmek ve bu ispat etmektedir. Ancak çoğu durumda kötü niyetli uygulamaları bertaraf etmek amacıyla, Noterden işe iade müracaatının gönderilmesini en garantili yol olarak görüyorum. Biraz masraflı olsa da bu şekilde yapılması faydalı olur.

31- Peki işveren beni ne zamana kadar işe başlatabilir?

Kanuna göre işe iade müracaatından itibaren 1 ay içerisinde işveren işçiyi işe başlatmak durumundadır. 1 aylık süre ise işçinin işe iade müracaatının işverene ulaştığı tarihten itibaren başlar.

Örnek olarak; 1 aylık süre işe iade müracaatının Noterden yapıldığı tarihte değil, Noter vasıtasıyla gönderilen müracaatın işverene tebliğ edildiği tarihten başlayacaktır.

32- Başka bir işte çalışmam işe iade müracaatında bulunmama engel midir?

Hayır değildir. Ancak eski işveren işe iade almaya karar verirse böyle bir durumda şu anda çalıştığınız yerden ayrılmanız sonucu doğabilir.

33- İşe iade müracaatımı yapmadım. Yine de işe iadeye ilişkin boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatlarımı alır mıyım?

Hayır alamazsanız. Bu müracaat zorunludur. Yapılmazsa işe iade kararında belirtilen hiçbir tazminata hak kazanılmaz.

34- İşe iade müracaatımı süresinde yaptım. Ve işveren beni işe almadı veya süresinde cevap vermedi. İşe iade kararında belirtilen tazminatlarımı alır mıyım?

Evet. 1 aylık sürede işe alınmama halinde işe iade kararında hükmedilen tazminatlara hak kazanırsınız.

35-Alacağım tazminatları biraz daha ayrıntılı açıklar mısınız?

İşveren sizi süresinde işe başlatmaz ise iki türlü tazminata hükmedilir demiştik. Birincisi 4 aylık ücret tutarında boşta geçen süre ücreti ve bu sürede doğan sosyal haklar, ikincisi 4 aydan 8 aya kadar ücret tutarında işe başlatmama tazminatı.

Örnek olarak işe iade davası neticesinde mahkeme tarafından 4 ay boşta geçen süre ücreti + 4 ay da işe başlatmama tazminatına hükmedildiğini farzedelim.

4 aylık boşta geçen süre ücreti, iş sözleşmesinin ilk fesih tarihini izleyen 4 aylık dönemdeki ücret ve sosyal haklardır. İlk fesih tarihinin 11.11.2011 olduğu farzettiğimizde,11.03.2012 tarihine kadar işçi işyerinde çalışsaydı kendisine ne kadar ücret ve sosyal hak ödenecek idiyse bu rakamlar hesaplanarak kendisine ödenir. Bu 4 aylık süre işçinin kıdeminden sayılır.

4 aylık işe başlatmama tazminatı ise işçinin işe başlatılmadığı tarihteki gerçek ücreti hesaplanarak (yani işçi orada çalışıyorsa olsaydı alabileceği ücret üzerinden) hesaplanarak ödenir. Bu tutar gelir vergisinden muaftır ve sadece damga vergisi kesintisi yapılır.

36- Boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı dışında talep edebileceğim başka bir tutar var mıdır? Çünkü 4 aylık süre kıdemden sayılıyor demiştiniz?

4 aylık süre kıdemden sayıldığı için fark kıdem tazminatı talep etme hakkınız vardır. Eğer işe başlatmama tarihinde ücrette bir artış olmuş ise, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/27000 esas ve 2010/19572 Karar ve 21.06.2010 tarihli kararı uyarınca işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden fark ihbar ve fark yıllık izin ücretleri de talep edilebilir. Ayrıca 4 aylık süre kıdeme eklendiğinde ihbar müddeti veya yıllık izin süresi artıyorsa, bu artan sürelerin de ücreti talep edilebilir.

 37- Dört aylık boşta geçen süre ücretimin sgk’ya bildirilmesi gerekiyor mu?

Evet. İşveren Uygulama Tebliğ hükümlerinde belirtilen süreye uygun bir şekilde işverenin sgk’ya gerekli bildirimlerin yapılması gerekmektedir.

38- İşveren işe iade müracaatımı kabul etti. Ancak ben işe başlamadım. Yine de tazminatlarımı alır mıyım?

Bu davanın adı işe iade davası. Dolayısıyla işe iade talebinde samimi olmak gerekmektedir. İşçi, İşverenin davetine rağmen işe başlamazsa işe iade kararı ile öngörülen hiçbir tazminatı alamaz.

39- Yani işverenin daveti üzerine işe başlamazsam hiçbir şey alamam öyle mi?

Evet aynen öyle.

40- Peki işverenin daveti üzerine işe başladım bu durumda ne olacak?

İşe başlandığı takdirde İş Kanunu uyarınca ilk fesih tarihinde ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarından 4 aylık boşta geçen süre ücretin mahsubu yapılır. Kıdem ve ihbar tazminatı 4 aylık boşta geçen süre ücretinden fazla ise, işveren bunların iadesini talep edebilir.

41- Yani böyle bir durumda işverene borçlu kalabilirim öyle mi? Peki işveren bunu nasıl talep edebilir benden?

Evet. İşveren ile anlaşıp, aylık belli miktarla bu borcun ücretinizden mahsubunu kararlaştırabilirsiniz. Eğer bu mümkün olmazsa ise, işveren icra veya dava yoluna müracaat ederek alacağını talep edebilir.

42- Peki işveren beni çağırdı? Ancak bana farklı bir görev verdi. Bu durumda işe başlatmış sayılır mı?

Dava işe iade davasıdır. Belki de “işine iade” demek daha doğrudur.

Dolayısıyla işten çıkarıldığınız tarihte hangi görevde çalışıyorsanız o göreve iade edilmeniz kuraldır. Bu görev dışında daha ağır şart ve koşullar taşıyan görev teklifleri işe başlatma sayılmaz.

42- İşten ayrıldığım tarihteki görev ve pozisyon ortadan kaldırılmış ise ne olacak?

Eğer objektif olarak böyle bir durum var ise; bu durumda o göreve yakın şart ve koşullarda iş verilmesi gerekmektedir.

43- Bu süreçte şirketin adres değiştirmesi halinde yeni yerde mi işe başlamam gerekecek?

İlk fesih tarihindeki adresten farklı bir adrese taşınma söz konusu ise, şirket nerede ise orada göreve başlamak gerekmektedir. Çalışanın üzerine böyle bir durumda ekstra yol parası biniyorsa bunun ödenmesini işverenden talep edebilir.

44- Peki benim davam 1 yıldan uzun sürdü. Ve bu süreçte de işsizim. İşverenin bana bu bir yıllık sürenin ücretini vermesi gerekmez mi?

Hayır. Çünkü yasanın belirlediği asgari ve azami tazminat rakamları bellidir. Yargılamanın uzaması bunun üzerinde bir tazminat rakamına hükmedilmesi anlamına gelmez.

45- O zaman faiz nasıl hesaplanacak? Dava tarihinden mi? Karar tarihinden mi?

Bu dava bir tespit davasıdır. Diğer ifadeyle mahkeme feshin geçersizliğini tespit etmektedir. O nedenle faiz ne dava, ne de karar tarihinden başlar.

Boşta geçen süre ücreti için faiz, kararın kesinleşmesi üzerine işe müracaat edildiği tarihte başlamaktadır.

İşe başlatmama tazminatı için ise faiz işe başlatmama tarihinde muaccel olmaktadır.

46- Boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı için hangi faiz oranları uygulanır.?

Boşta geçen süre ücreti için mevduata uygulanan en yüksek faiz, işe başlatmama tazminatı için ise yasal faiz uygulanır.

47- İşverenin işe davetine rağmen işe hiç başlamazsam ilk fesih tarihinde aldığım kıdem ihbar tazminatını iade etmem gerekir mi?

Hayır. Fesih geçerli bir fesih niteliğinde olur ve iade söz konusu olmaz.

48- Bu dava sonunda işverenin çıkardığı işçisini alması mantıklı mı? Madem beni alacak o zaman neden çıkardı?

İşe iade davası doğrudan doğruya tazminata hak kazandıran bir dava değildir. İşverenin işe başlatmaması halinde tazminat yükümlülüğü söz konusu olur. Zaten mahkeme de öncelikli olarak işe iadeye karar vermektedir. Şu halde mahkeme kararını tam olarak uygulayıp işe iade alan işveren aslında olmasını gerekeni yapmaktadır.

49- Benim buradan anladığım bu bir tazminat davası değil ve her halükarda tazminata hak kazanmıyorum. Öyle mi?

Evet aynen öyle. Süresinde işe müracaat, işverenin işe daveti, işçinin işe başlaması veya başlamamasına göre senaryolar yukarıda belirttiğimiz şekilde değişebilir.

50- Davayı kaybettiğimde karşı taraf avukatlık ücreti,harç vd masraflar ne olur.?

Dava kaybedildiğinde karşı taraf kendisini bir avukatla temsil ettirmişse, cari tarifeye göre karşı taraf avukatına vekalet ücreti ödemek durumunda kalırsınız. Ayrıca yaptığınız mahkeme masrafları sizin üzerinizde kaldığı gibi, karşı tarafın da yaptığı mahkeme masrafları size yüklenir.

51- İkale nedir? Bu halde işe iade davası açabilir miyim?

İkale işçi ve işverenin sözleşmenin sonlanması konusunda iradelerinin uzlaşmasıdır. Diğer ifadeyle her iki tarafta sözleşmenin karşılıklı olarak sonlanmasını talep etmektedir. Son Yargıtay uygulamalarına göre işçinin alacağı kıdem ihbar tazminatına ek olarak sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda makul yarar elde ettiği durumlarda (ek ödemeler yapılması) ikale sözleşmesi geçerli kabul edilmekte ve işe iade davası açılamamaktadır. Uygulamada kıdem ve ihbar tazminatına ek olarak çeşitli miktarlarda makul yarar ödemesi yapıldığı görülmektedir.

P.S: Benim konu hakkında görüşümde şu yönde; işten çıkarılmalar da tabi ki işçiler hak edişleri neyse ve yasal haklar olarak kendilerine ne sunulmuşsa son kuruşuna kadar almalılar fakat bu çok derin bir konu olduğu için yasa boşluğundan yararlanıp işe iade davalarını da ''bir gelir kapısı'' haline getirmemek gerekiyor. Herkese mahkemesiz günler dilerim.

Saygılarımla,
iKMania






2 comments: