Beyaz Yakalı Koşucu


Beyaz Yakalı Koşucu


Özellikle genel spor çatısı altında Running kültüründe bu sporu yapanların %95'i hobi amaçlı yapmakta ve koşudan maddi bir beklenti en azından geçimini sağlayacak düzenli gelirli bir iş olarak yapmamakta.


Fatih Topçu gibi AslaDurma mahlasiyla sponsor geliri veya Türk elit atlet statüsüne çıkıp Running Coach'luk yaparak geçimini sağlayan kişiler zaten bir elin 5 parmağını geçmez. 

Bir noktada akşam 18:00'dan sonra piste vardığınızda kurumsal takım elbiseyi çıkarıp spor ayakkabinizi giymenin ekstra terapi niteliği olmaktadir.

Mesela ben yazları hergün 5:30'da kalkıp mesai öncesi antrenman ve kışları da 18:00'dan sonra antrenmana gidiyorum. 

- Peki bu zor olmuyor mu?

- Herhangi bir başka işte çalışmayıp 24 saatini koşmaya ayirabilsen daha rahat olmaz mı?

- Bütün gününü spora ayırabilecek birisiyle kısıtlı zamanda antrenman yapan birisinin avantaj/dezavantaji olmuyor mu?

Benim görüşüme göre mesaili ve part time'li bu şekilde sporcu olmak daha avantajli. En büyük artısı disiplin. Hergün kalktığın saat,ise gittiğin saat, işten çıktığın saat ve antrenmanlara ayırabileceğin saat belli.

Elbet bütün gününü spora ayırabilecek birisinin en büyük artısı spor saati. Özellikle kışın istediği saatte antrenmana gidebilmekte. Bana göre de en büyük eksisi de gene bu spor saatinin bolluğu. Özellikle yazın çalışsanız da çalışmasanız da 40 derece sıcakta mecburen sabahın köründe antrenman yapıyorsunuz. Ve kışında bütün gün sizin olduğu için ha şimdi ha 10 dk sonra ha 1 saate antrenmana gidiyorum deyip disiplinsizlikte yapabilmekte.

Son olarak kapatmadan önce, şahsen hem beyaz yaka hem de vardiyalı mavi yaka işte çalışıp 2 saat 50 dakikanın altında maraton koşan meslekli maratoncular tanıyorum.

Sizin bu konuda görüşünüz nedir? 

Sizce çalışmayan birisi 8-6'li mesaide çalışan beyaz yakaya göre antrenman bakımından daha şanslı mıdır?

Saygılarımla,
iKMania


0 comments: