CEO Kavgaya Girer Mi?


CEO Kavgaya Girer Mi?

Merhaba,

Basit bir soru soralım. 

Sizce bir CEO LinkedIn'de Tosun Paşa'daki hamam atışması gibi herhangi bir müşteriyle 3.sinif varoş ağızlı mahalle kavgasına girmeli midir?

Cevabınız hayır ise yazıyı okumayı burada bitirebilirsiniz. 

Cevabınız evet ise 2.soruyla devam edin. 

Peki bir CEO 2 günde şirketi nasıl batırdım teması üzerine kitap yazacak olsaydı sizce kitabın ismini ne koyardı?

A-) 45'de 45 Doğru. 

B-) Nasil Fake Yüksek Lisans Yaptım.

C-) Patentin Bile Çakmasını Nasıl Çaktım.

İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Nasıl olsa yüksek lisanslarin literatüründe ders olarak okutulacak örnek bir vakayi 2 günde 80 milyon olarak yaşadık ve gördük. Bakalım bu heyelan nerede ve nasıl duracak.

Saygılarımla
iKMania

0 comments:

Konfor Alanı


 Standartı yakalamak  > Konfor Alanı 

Bakmayın atanamamış Tedx konuşmacısı gibi CEO'larin bu konfor alanı takıntılarına. 

Hayatta iş yaşamı dahil olmak üzere spor hayatımda bile bir felsefem vardır: Tekerlek dönüyorsa çomak sokma!

Günümüzde hele bu ekonomik konjonktürde millet o konfor alanını yakalamak için bile zaten yıllarını heba ediyor.

Şahsi fikrim "bir rutininiz olsun" insan bünyesi için hergün yeni bilinmemezlik, bilinen güvenli limandan daha fazla stres yaratıyor. Bilinmemezlik stres yaratır, bizde stres istemiyoruz. Yani insan beyni aynı belli ritüellere sahip olunca hayat kalitesini yakalıyor.

Siz bir hayalin peşinden koşup illa ki vücudunuza yaşatacağınız konfor alaninizdan çıkma stresi emin olun hergün aynı rutininizi yapmaktan daha zararlıdır. Hayat kalitesi de stresi azaltinca artar.

Açıkçası halk dilinde de nedir bu konfor alanı muhabbeti derseniz de; mevcut çalıştığınız işyeri haricinde başka bir firmadan teklif gelmesi halinde işinizi değiştirmeli mi değiştirmemeli mi olayıdır. Sadece maaştan bağımsız bir şekilde bunun milyon tane referansi vardır. 

Kapatmadan önce bu konfor alanı muhabbetinde Leicester Üniversitesinde bir araştırma yapılmış:


Araştırma da insanlar konfor alanlarını terk ettiklerinde 'optimal performansları' neredeyse hiçbir zaman artmıyor. Hatta empirik kanıtlar gösteriyor ki bir insan konfor alanınndan ne kadar uzaklaşırsa performansı o kadar düşüyor.


Saygılarımla,
iKMania



0 comments:

Beyaz Yakalı Koşucu


Beyaz Yakalı Koşucu


Özellikle genel spor çatısı altında Running kültüründe bu sporu yapanların %95'i hobi amaçlı yapmakta ve koşudan maddi bir beklenti en azından geçimini sağlayacak düzenli gelirli bir iş olarak yapmamakta.


Fatih Topçu gibi AslaDurma mahlasiyla sponsor geliri veya Türk elit atlet statüsüne çıkıp Running Coach'luk yaparak geçimini sağlayan kişiler zaten bir elin 5 parmağını geçmez. 

Bir noktada akşam 18:00'dan sonra piste vardığınızda kurumsal takım elbiseyi çıkarıp spor ayakkabinizi giymenin ekstra terapi niteliği olmaktadir.

Mesela ben yazları hergün 5:30'da kalkıp mesai öncesi antrenman ve kışları da 18:00'dan sonra antrenmana gidiyorum. 

- Peki bu zor olmuyor mu?

- Herhangi bir başka işte çalışmayıp 24 saatini koşmaya ayirabilsen daha rahat olmaz mı?

- Bütün gününü spora ayırabilecek birisiyle kısıtlı zamanda antrenman yapan birisinin avantaj/dezavantaji olmuyor mu?

Benim görüşüme göre mesaili ve part time'li bu şekilde sporcu olmak daha avantajli. En büyük artısı disiplin. Hergün kalktığın saat,ise gittiğin saat, işten çıktığın saat ve antrenmanlara ayırabileceğin saat belli.

Elbet bütün gününü spora ayırabilecek birisinin en büyük artısı spor saati. Özellikle kışın istediği saatte antrenmana gidebilmekte. Bana göre de en büyük eksisi de gene bu spor saatinin bolluğu. Özellikle yazın çalışsanız da çalışmasanız da 40 derece sıcakta mecburen sabahın köründe antrenman yapıyorsunuz. Ve kışında bütün gün sizin olduğu için ha şimdi ha 10 dk sonra ha 1 saate antrenmana gidiyorum deyip disiplinsizlikte yapabilmekte.

Son olarak kapatmadan önce, şahsen hem beyaz yaka hem de vardiyalı mavi yaka işte çalışıp 2 saat 50 dakikanın altında maraton koşan meslekli maratoncular tanıyorum.

Sizin bu konuda görüşünüz nedir? 

Sizce çalışmayan birisi 8-6'li mesaide çalışan beyaz yakaya göre antrenman bakımından daha şanslı mıdır?

Saygılarımla,
iKMania


0 comments:

Türkiye'de 2 Milyon Gencin Hiçbir Şey Yapmaması


Türkiye'de 2 Milyon Gencin Hiçbir Şey Yapmaması


Merhaba,


Tüik verilerine göre Türkiye'de 2 milyon 525 gencin ne okuyor ne de çalışıyor olması. Bu kişilerin gençlik içindeki oranı ise %21,4 imiş.

2 milyon gencin bu şekildene çalişması ne okumasi ve boş boş oturması incelenmesi gereken bir durum. Bizde inceleyelim. 

Asgari ücret 17.000 TL

Hadi biz düz hesap 20.000 tl diyelim.

30 gün hiç durmadan çalışsanız 20.000tl para kazanırsınız. Eğer ev kiraysa 10.000 tl kira + fatura/yol/yemek/kiyafete gitse kenara attığınız 5000 tl ile orta üst seviye eli ayağı düzgün bir telefon almak için soluksuz 10 ay çalışmanız gerekir. Tabi 10 ay sonra almak isteyip 50.000 tl biriktiridiginiz telefonun fiyatı 50 binde sabit kalırsa.

Suan bugün iş hayatına yeni giren birisi zaten bırak ev almayı araba almayı bile unutsun.

Aklı olan tabi ki başkası için çalışırken öleceğine evde oturmayı tercih ediyor. En azından evde otururken yediğiniz ekmek dışında masrafınız yok.

iKMania


0 comments: