Merhaba. Öncelikle şu videoyu iyice bir izleyelim.
Ondan sonrasında şu anket sonuçlarına bir bakalım.
Hem her gün İK’lara sövüp hem de en çok çalışmak istenen bu
mesleğin neden seçilmek istenildiğini iyi belirleyin. Amacınız her gün küfür
yemek olmayıp hakkınızla bu mesleği yapmak olduğunu varsayarak konuya devam
edelim.
Bu konu hakkında başta linkedin olmak üzere sosyal medya ve gerçekte çok
sorular geliyor. Baştan şunu belirteyim. Bu mesleği ben bulmadım ve mesleğe
kabul standart enstitüsü ben değilim. Yani ister bir fizik mezunu ister Jeoloji
mühendisi isterse de BESYO mezunu bir kişi ben İK olacağım desin ve olsun.
Orası beni ilgilendirmez. Sadece bana gelen onlarca soruya tek çatı altında
cevap vererek bir kaç naçizane tavsiyede bulunalım.
Bu konuyu çok soran
ve İK alanında ilerlemek isteyen arkadaşlara da aynı fikirleri verdim.
Öncelikle sıfırdan İK'ya başlamak günümüz şartlarında zor zanaat. Çünkü bugün
hala işletmelerin çoğunda (İstanbul'da bu görüş değişmekle birlikte) personel
özlük işlemlerini yapabilecek deneyimli İK aramaktadırlar. Hal böyle olunca
''yetiştirilmek üzere'' kavramlı ilanlar önem kazanmaktadırlar.
1. seçenek olarak; Sıfırdan İK'ya
başlamak için atılacak en güzel adım işkur işbaşı eğitim programlarıdır. Bu
programları kovalamalısınız ayrıyeten işkur danışmanınıza giderek bizzat cv
verin ve her gün işkur sitesinden bu ilanlara bakın. Bu programdan yararlanmak
isteyen çoğu işletme yeni mezun, yaşı genç ve bayan aramaktadırlar.
2. seçenek olarak; İK alanında
yüksek lisansa başlamak. Adecco, Ranstad, Oxygen gibi özel istihdam bürolarında
İK olmak için iş ve meslek danışmanlığı sertifikası ya da yüksek lisans
mezuniyeti arıyorlar. Yüksek lisans sonrası bu tarz İK danışmanlık firmalarına
girerek İK'nın en güzel tarafı olan işe alımdan başlayabilirsiniz. Bu tarz tüm
danışmanlık şirketlerine CV’inizi iletebilirsiniz ve ön yazı yazmayı ihmal
etmeyin.
3.seçenek olarak; özellikle sonunda
staj imkanı olan İK uzmanlık sertifika programları yararlı olur. Aktif İK
olarak çalışan eğitmenlerin katıldığı bu programlarla hem teorik bilgi oturtmuş
olursunuz hem de kursa eğitim vermeye gelen İK müdürleriyle networking
sağlarsınız.
4.seçenek olarak; tabi ilgili bölüm
mezunu olmak şartıyla (ÇEKO, İşletme gibi veya İK yüksek lisans yaptığınızı
varsayarak) küçük kobi veya aile şirketlerine ön muhasebeci olarak girmek.
Günümüzdeki bir çok İK müdürünün CV'sini incelediğimizde çoğunun çekirdekten
yetiştiğini ve işin mutfağından geldiğini görürüz. Örneğin çalıştığım
şirketteki bir İK müdürü normal işçi olarak başlamıştı ve daha sonra İK'ya
geçti. Keza günümüzde bir çok İK ‘’personel özlükçülük’’ kavramından geldiği için
ya ön muhasebeden ya da muhasebeden geçerek İK olmuşlardır. Mesela bir çağrı
merkezinde MT olarak başlarsınız elinizde İK sertifikası veya yüksek lisans
diploması varsa ben İK'ya geçmek istiyorum deyip çekirdekten yetişirsiniz.
5. ve son seçenek
olarak da; tüm bu işleri boş verip sağlam bir
dayı/referans/torpil bulmaya bakın. İşte o zaman sıfırdan direkt İK müdürü
olarak bile başlayabilirsiniz.
Evet genel olarak
nasıl İK oluruz şeklinde soruya verilecek klasik cevap yukarıdaki gibidir. Biz
bu yazıda hazır yapılmışları inceleyelim ve şuan İK olarak çalışan 1500
çalışanla yapılan anket sonuçlarını ve İK olmuş olanların nasıl İK olduklarını
belgelerle birlikte inceleyelim.
- Öncelikle
araştırmaya katılan İK uzmanlarının cinsiyeti incelediğinde büyük bir kadın
popülasyonu olduğu gözükmektedir. Örneklemin 224’ü (%71) kadın insan kaynakları
çalışanlarından oluşmaktadır. % 29,3'ü ise erkek çalışanlardır. Bu sonuç
değerlendirildiğinde literatürdeki örneklerle örtüştüğü görülmektedir. Son
yıllarda Personel Departmanlarının yerini İnsan Kaynakları Departmanları almaya
başlayınca bu sektörde kadın yoğun bir istihdamın arttığı görülmüştür.
- Araştırmaya
katılanların yaşı incelendiğinde 63’ü (%20) 20-30 yaş aralığında, 31’i (%10)
31-40 yaş aralığında, 11’i (%3) 41 yaş ve üzeri iken, %67’lik büyük bir kısmı
yaşı ile ilgili bilgi vermemiştir. Yani şu ana kadar iki bulguyu
incelediğimizde yaşı genç ve kadın olanların İK Uzmanı olmak için şansları
biraz daha fazla gözüküyor.
- Peki İK Uzmanı
olunca ne kadar maaş alacağız? Bu ayrı bir araştırmada başlı başına incelenmesi
gereken bir konu ama genel olarak ankete katılan İK uzmanlarının yaklaşık
olarak %20'si 2000 TL’nin altında ücretle çalıştığı görülüyor. %5,7'lik bir
grup da aylık 10000 TL'den yüksek bir ücretle çalışmaktadır. 2000-3000 TL
aralığı katılımcıların en büyük orana sahip olduğu ücret baremidir. Bu grupta
%29 gibi oran görünmektedir.
- İK Uzmanı olmak
için hangi üniversiteyi bitirmek gerekiyor? Uludağ Üniversitesi, Kocaeli
Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi ilk üç üniversite olarak sıralanıyor. İK
Uzmanı olmak içinde ÇEKO mezunu olmak bu mesleğin kapılarını size açmaktadır.
Anket sorularınıcevaplayanlar arasında ÇEKO (%38), İşletme (%17,3), İktisat (%5,3), Kamu
Yönetimi (4,4) ve Uluslararası İlişkiler (%4,1) ile sıralanmaktadır. Yeni yeni
üniversitelerde bölümlerin açılmaya başladığı İKY de ise ancak (%3,5) oranda
mezun İK alanında istihdam edilmiştir.
- İK Uzmanı olarak
çalışanlar en fazla Otomotiv sektöründe bulunmaktadırlar. Bu sektörü Tekstil,
Ulaştırma ve İnşaat sektörünün takip ettiği görülmektedir. Yani İK olarak
çalışmayı istediğinizde ilk önce şansınızı tekstil fabrikalarında İşkur İşbaşı
Eğitim ile deneyebilirsiniz.
- Araştırmada en
önemli sorununda cevabı araştırılmış. Başta belirttiğim gibi hem her gün sağda
solda İK’lara sövüp hem de İnsan Kaynakları alanında çalışmak istenmesinin
nedenleri sorulmuştur. Verilen cevaplar incelendiğinde katılımcıların önemli
bir bölümü 207 kişi (%65,29) "kişisel özelliklerinin bu mesleğe uygun
olduğunu düşündükleri için" İK’yı seçmişlerdir. Bilinçli bir seçim değildi
diyenlerin oranı %6,62 olarak bulunmuştur. Cevaplar genel olarak değerlendirildiğinde
İK alanında çalışanların meslek seçimi konusunda bilinçli kararlar verildiği
anlaşılmaktadır. Hatta %8,51'i mesleğin "geleceği olan meslek" olduğu
düşüncesini paylaşmaktadır.
- Katılımcıların
herhangi bir İK sertifika kursuna katılıp katılmadıkları sorulduğunda yarıya
yakını sertifika almıştır. (%45,11) Bu oran oldukça önemli bir orandır. Bu
bağlamda İK Sertifikası almanın mesleki anlamda önemli görüldüğü şeklinde
yorumlanabilir. Son dönemlerde vakıf üniversitelerinin MBA programlarının
yaygınlaştığı düşünüldüğünde sertifika programlarının yerini İnsan Kaynakları
Tezsiz Yüksek Lisans programlarının alması olasıdır.
Sonuç olarak şuan
aktif olarak İK’da çalışan 317 kişinin de görüşleri incelendiğinde yazının
başında belirttiğim önerilerle paralel ilerlemektedir.
İktisadi İdari
Bilimler veya ÇEKO mezunu iseniz, herhangi bir İK Sertifika programı veya İK
Yüksek Lisans yapmışsanız, bu mesleği sadece İK = Mülakat algısından bakmayıp
mesleği hakkıyla yapacağınıza inanıyorsanız ve yaşınız genç ise işkur İEP
programlarıyla şansınızı değerlendirip sizde İK Uzmanı olabilirsiniz.
Anıl GÜÇLÜ, 1988 Fethiye doğumludur. Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimini Ege Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi ve Yönetim Geliştirme bölümünde tamamlamıştır. Çalışma hayatında çağrı merkezlerinde İnsan Kaynaklarının İşe Alım kısmında başlamıştır ve uluslararası/büyük ve orta ölçekli şirketlerin stratejik insan kaynakları sistemlerinin kurulumu, geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği projelerinde yer almıştır.
Çalışma alanı ve uzmanlık konuları arasında İK metrikler ve analizleri, yönetim ve organizasyon, HR Scorecard kurulumu, işe alım yönetimi, strateji ve kurumsal performans yönetimi konuları yer almaktadır. Üniversitelerde özellikle yeni mezun olacak öğrencilere, seminerler vererek iş arama süreçlerinde onlara destek olmaktadır. Tüm bu mesleki bilgilerini aktif olarak blogunda yazmakta ve İK Blogger çatısı altında da çeşitli etkinliklerde yer almaktadır. (www.ikmania.blogspot.com)
Yazımda Bulunduğu Makeleleri:
‘’Akışkan Performans Yönetimi Tasarımı’’
‘’İnsan Kaynakları Süreç Sonuçlarının Paydaşlarca Algılanmasında ki Farklılıkların Nedenleri’’
‘’Turning Potential into Success The Missing Link in Leadership Development’’ Yüksek Lisans Bitirme Tezi: ‘’Yetkinlik Bazlı Performans Değerlendirme Modeli: Örnek Bir Uygulama’’
0 comments: