Biz Sizi Ararız!


Biz sizi ararız. Yok ya valla ararız siz zahmet etmeyin hem fatura size yüklü gelmesin, bize gelsin…

İnsan Kaynakları Yönetiminin ve özellikle işe alımcıların toplum tarafından negatif eleştiri almasının belki de en önemli cümle kalıbıdır bu. Nasıl ki yaşayan dilde bazı cümleler bir anlam kalıbı haline gelmişse “Plaza Dili ve Edebiyatında” da bu “biz sizi ararız” adaylarda olumsuz bir bakış açısıyla demoralizasyon yaratmaktadır. Bu cümleyi duyan insanlarının şalterinin atmasının nedeni aslında mülakatta elenmesi değildir, bu cümleyi kurup bir nevi söz veren İK'cıların verdiği sözü tutmayarak “kurumsal imajda” çok büyük deformasyonlara yol açmasıdır. İleriki aşamalarda kurumun imajında açılan bu derin algı bozuklukları yeni bir personel arayışı olduğu zaman o şirkete başvuruları ciddi azaltacak etkide yer olmaktadır.

Peki neden “biz sizi ararız?”

Kabul edersiniz ki ortalama bir şirkette ya da en kötü küçük kobilerde açılan bu ilanlara ve gelen başvuruların sonucunda mülakatı olumsuz olan adaylara tek tek geri dönüş sağlamak ciddi zaman kaybı ve iş yükü oluşturuyor. Kariyer.net'te bir ilana ortalama 1000 başvuru geldiğini düşünürsek ve belkide o 1000 kişi içerisinde 1 kişi işe alınıp geriye kalan 999 kişiye tek tek telefonla arayarak “mülakatınız olumsuz sonuçlanmıştır” demek ne kadar da ağır bir iş yükü gibi duruyor değil mi hem de bu her açılan pozisyon için tekrarlanınca sonsuz bir döngü gibi… Sırf bu iş için bile ayrı bir insanın alınması gerekir. Farz edelim ki bu iş çözüldü ve adaylara tek tek telefonla geri dönüş sağlanıyor, peki hangimiz telefonda “mülakatta elendiniz” cümlesini duymak ister. İşsizliğin verdiği sinir harbi ve ruhsal çöküntü sonucunda birinin sizi arayıp mülakatta elendiniz cümlesini duymak belki de o an duymak isteyeceğimiz en son şeydir.

Peki ne yapmalı?

Mail yoluyla geri dönüş sağlanabilir. Kariyer portalları üzerinden yapılan başvurularda bu iş daha kolaydır. Bir otomatik mesaj kalıbı bulunarak olumsuz adaylara bu otomatik mesaj iletilebilir. İnanıyorum ki telefonda “kaybettiniz!” cümlesini duymaktansa mail yoluyla alınan bu bilgi bünyede daha az tahribat yapacaktır.

Benim bu noktada daha da kritik bir önerim var aslında. Başta da belirttiğim gibi insanları kızdıran şey mülakatta elenmeleri değildir, dile kolay her bir iş görüşmesinde her 5 adaydan 4'ü eleniyor. İnanılmaz bir istatistik değil mi? Sinirlenilen şey bu elenmek değil verilen sözün tutulmasıdır. Bu açıdan benim önerim, görüşmenin sonunda adaylara “eğer görüşmelerimiz olumlu değerlendirilirse muhakkak 3-4 gün içerisinde dönüş sağlıyoruz, olumsuz olması durumunda yoğunluğumuzdan ötürü geri dönüşümüz biraz uzun sürebiliyor ama 3-4 gün içerisinde dönüş sağlamamışsak bilin ki olumsuz değerlendirilmiştir” gibi bir kalıpla olayın belirtilmesidir. Bakın bu “biz sizi ararız” deyip aramamaktan kat be kat daha iyi değil mi? Hem 5. günün sonunda haber alamayan aday yeni teklifleri değerlendirebilir ve hergün acaba bugün arayacaklar mı umutsuzluğunu yenmiş olur.

Son olarak masanın diğer tarafına geçerek şunları belirtmek istiyorum. Her duyduğunuz “biz sizi ararız” cümlesi elendiniz manasına gelmemektedir. Kimi pozisyonlarda tüm adaylar değerlendirilip süreç 2. mülakata yansıtılabiliyor. O yüzden “biz sizi ararız” cümlesi gerçek manasıyla, sizi değerlendirdik birde daha iyi bir aday olabilir mi acaba diyerek diğer adayları da bir görmek istiyoruz. Eğer aradığımız sizseniz dönüş sağlarız size manasına gelmektedir.

Bu işin nasıl olması gerektiğiyle ilgili 
şuradan ''Adaylara Geri Dönüş Manifestosu'' yazısını okuyabilirsiniz.

Yazıyı linkedin'de gördüğüm bu resimle tamamlamak istiyorum. Serzenişte bulunan aday sizce de ne kadar haklı değil mi? 

Saygılarımla,
iKMania


0 comments: