Merhaba. Nerede bir cümle
içinde ''işe iade'' kelimeleri geçerse orada akan sular durulmalı. Bu konu hem
işçi hem de işverenler açısından dipsiz bir kuyuya benzer. Belki de iş hukuku
konusunun en önemli konu başlığı ''işe iade davasıdır''. İşçiler açısından
kıdem, ihbar tazminatı gibi konulardan sonra 3. sırada gelmektedir.
Peki işe iade davası nedir? En
basit ve yalın tarifiyle işverenin haksız yere sizi işten çıkardığını
düşündüğünüzde konuyu mahkemeye taşımanız ve işe tekrar alınma talebinde
bulunmanızdır.
Çok ciddi ve önem arz eden bu
konu hakkında ilerleyen günlerde konunun en önemli hatları hakkında en ince
ayrıntısına kadar parça parça yazılar yazacağım ama önce gelin size Avukat
ALPER YILMAZ'ın çok güzel hazırladığı yazıyı aktarayım. Akıllarda soru işareti
bırakmayacak kadar en ince ayrıntısına kadar çok güzel açıklamış.
1-İşe iade davası
nedir?
En geniş tanımıyla işveren
tarafından yapılan feshin geçerli olup olmadığını denetleyen bir tespit
davasıdır.
2- Tüm çalışanlar işe iade davası açabilir
mi?
Hayır. Bu davayı açabilmek için
işyerinde en az 30 işçinin çalışması; iş sözleşmesinin belirsiz süreli yapılmış
olması ve iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmiş olması
gerekmektedir. Hayır uzamaz. Süre işlemeye devam eder.
Ayrıca işe iade davası açacak işçinin en az 6 aylık kıdeminin bulunması,
işveren vekili ve/veya yardımcısı konumunda bulunmaması gerekir.
Fesih iradesinin işçiden geldiği tüm durumlarda (istifa vb) kural olarak
işe iade davası açılmaz. Ancak bu iradenin sakatlandığı (hata, hile, tehdit vb)
durumlar bundan istisnadır. İradesinin sakatlandığını ispat yükümlülüğü işçiye
aittir.
Ayrıca kanun belirli süreli sözleşme yapma yükümlülüğünü objektif bazı
şartlara bağlamıştır. Diğer ifade ile her durumda belirli süreli sözleşme
yapılmaz. Yasanın aradığı; işin objektif olarak belirli süreli yapılabilecek
bir iş olmasıdır. Bu koşula riayet edilmeden kağıt üzerinde belirli süre
taşıyan sözleşmeler nitelik itibariyle belirsiz süreli sayılır. Ve işe iade
davası açılabilir.
3- Bu davayı ne kadar
sürede açmam lazım?
İşe iade davası fesih
bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde açılmalıdır. Bu davayı açmak için
süre fesih tarihinden değil, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren başlar.
Örnek olarak; bir işçiye bugün itibariyle tebliğ edilen fesih
bildiriminde sözleşmenin 30 gün sonra sona ereceği bildirilse dahi, 1 aylık
dava açma süresi bildirimin tebliğ edildiği bugünden başlar. Diğer ifadeyle
dava açma süresi feshin gerçekleşeceği 30’uncu günden itibaren başlamaz.
4- İşverenim ihbar öneli kullandırarak fesih
bildirimi yaptı. İşyerinde halen çalışıyorum. Dava açabilir miyim?
Evet. Eğer işe iade dava
koşulları oluşmuşsa, bildirim yapıldığı için dava açma süreniz işyerinde
çalışılsa dahi başlar.
5- Dava açma süresinde
rapor aldım. Bu süreyi keser mi?
Hayır kesmez. Süre işlemeye
devam eder.
6- Dava açma süresinde
Bölge Çalışma’ya itiraz ettim. Dava açma sürem uzar mı?
Uzamaz.
7- Altı aylık kıdem koşulu hangi tarihteki kıdemime göre belirlenecek?
Fesih bildirimin tebliğ
edildiği tarihteki kıdeme göre belirlenecektir.
Örnek olarak fesih bildirimin tebliğ edildiği tarih itibariyle 5 aylık
kıdemi olan çalışan, işe iade davası açamayacaktır.
8- İşverenim 6 aylık
kıdemimim dolmasına kısa bir müddet kala sözleşmeyi feshetti? Bu durumda işe
iade davası açabilir miyim?
Hayır. Çünkü yasanın aradığı 6
aylık kıdem koşulu zorunlu bir unsudur. Eğer feshin kötü niyetli yapıldığı
ispatlanırsa işverenden bildirim süresinin 3 katı tutarında kötü niyet
tazminatı talep edilebilir. Kötü niyetli feshin ispatı işçi tarafından yapılacaktır.
9- Fesih bildirimini
tebliğ almam zorunlu mudur?
Yasal anlamda bir zorunluluk
yoktur. Ancak dava açma süresinin başlangıcı anlamında tebliğ alınması faydalı
olabilir. Tebliğ alırken de “her türlü hakkım saklıdır” şeklinde bir şerh
düşülmesi faydalıdır. Ayrıca tebliğ alınan tarihi doğru bir şekilde yazmak,
geçmiş bir tarihi yazmamak (dava açma süresini kaçırıcı mahiyette) son derece
önemlidir.
10- Fesih bildirimini
tebliğ almasam da dava açma süresi başlar mı?
Fesih bildirimi içeriği okunmasına
rağmen tebliğden imtina edilmiş ise, işveren tarafından bu hususu kanıtlar bir
tutanak tutulması halinde dava açma süresi başlayabilir. O yüzden dikkatli
olunmalıdır.
11- İşveren beni hangi
sebeplerle işten çıkarabilir?
Bu konuda ikili bir ayrım
yapmak gerekir. Birincisi İş Kanunu madde 25’te yer alan haklı nedenler diğeri
de geçerli nedenlerdir. Geçerli nedenler ise davranış, verimsizlik ve
işletmesel nedenlerle yapılan fesihlerdir.
12- Hangi durumlarda savunmamın alınması gerekir?
Eğer yetersizlik ve davranış
nedeniyle bir fesih yapılıyorsa öncesinde aleyhindeki iddialara karşı çalışanın
savunma alınmalıdır. İşletmesel nedenler için savunma alma yönünde bir
zorunluluk yoktur. Ayrıca işveren tarafından İş Kanunu madde 25 uyarınca
yapılan haklı nedenle fesihlerde de savunma alma zorunluluğu yoktur.
13- Savunma alınmazsa ne olur?
Yetersizlik veya davranış
nedeniyle fesih savunma alınmazsa fesih geçersiz nitelikte bir fesih olur.
14- Fesih bildirimimde hiçbir
neden gösterilmedi. Sadece madde 17 ve 18. uyarınca çıkarıldınız yazıyor. Bu
geçerli midir?
Fesih bildiriminde fesih
sebebinin açık ve kesin olarak bildirilmesi zorunludur. Aksi takdirde fesih
geçersizdir.
15- İhtar ve uyarılarda
da savunma almak zorunlu mudur?
Hayır zorunlu değildir.
16- Bana bir konuda ihtar verildi. Ne
yapabilirim?
İhtarda belirtilen hususları
kabul etmiyorsanız, siz de işverene durumu izah eder ve kabul etmediğiniz
durumları belirtir bir ihtara cevap gönderebilirsiniz.
17- Üç tane ihtarı olan işten çıkarılır
deniliyor. Bu doğru mudur?
Kural; kişinin aynı konuda
verilen ihtara rağmen benzer fiil ve davranışlarını devam ettirmesidir. Aynı
şekilde; yapmakla yükümlü olduğu görevi kendisine hatırlatıldığı halde (ihtar
edildiği) yapmamasıdır. Burada önemli olan ihtarın sayısı değil, niteliğidir.
Hangi olay/olaylar nedeniyle verildiğidir. Dolayısıyla verilen ihtara rağmen
benzeri fiilleri yapılması halinde ve işyeri düzeni de bozuluyorsa fesih sonucu
ortaya çıkabilir.
İhtar verilmekle o fiile ilişkin
ceza/müeyyide verilmiş olur. Sonrasında –filin tekrarı olmaması halinde- aynı
konuda işten çıkış yapılamaz.
18- Raporlu alarak sık sık devamsızlık yapmak
bir fesih sebebi midir?
Yargıtay kararlarına göre
alınan raporlar nedeniyle sürekli ve sık sık devamsızlık yapılıyor ve işyeri
düzeni de bozuluyorsa, böyle bir durum geçerli nedenle feshe sebep olabilir.
19- İşe iade davası ne kadar sürer?
Yasada bu tür davaların 3 ayda
kesin olarak sonuçlanması düzenlenmiş. Ancak mahkemelerin iş yükü nedeniyle davalar
ortalama 1 sene veya daha üzeri bir zamanda kesinleşmektedir.
20- İşe iade kararında neye hükmediliyor?
Davanın kabulü halinde, işçinin
kesinleşen mahkeme kararı üzerine 10 gün içinde işyerine başvurması halinde
öncelikle 4 aylık ücret tutarında boşta geçen süre ücreti ile bu dönem de doğan
sosyal haklara hükmediliyor.
Ayrıca işveren tarafından işçi
işe 1 ay içinde başlatılmazsa 4aydan 8 aya kadar aylık ücret tutarında işe
başlatmama tazminatına hükmediliyor.
21- İlk derece mahkemesi kararını verdiğinde
dosya kesinleşmiş mi oluyor?
Hayır. Tarafların 8 günlük
temyiz süresi var. Bu sürede taraflar kararı temyiz etmezlerse karar
kesinleşmiş olur. Eğer temyiz ederlerse dosya Yargıtay’a gönderilir.
22- Temyiz incelemesi ne demek?
Kararın hukuka aykırı olduğunu
düşünen tarafın yasal sürede kararı temyiz etme hakkı vardır. Temyiz Mahkemesi
Yargıtay’dır. Yargıtay işe iade davalarında dosyayı esas ve usulden inceleme
yetkisine ve hatta esas yönünden kesin karar verme yetkisine sahiptir.
23- Yani ilk derecede davayı kazansam bile
Yargıtay dosyayı esastan inceleyip, kesin olarak karar verme yetkisine sahip.
Öyle mi?
Evet. Dolayısıyla ilk derece
mahkemesinin kararından ziyade Yargıtay’ın verdiği karar kesin ve belirleyici
oluyor.
24- Yargıtay’ın verdiği karara itiraz yolu var
mı?
İşe iade kararlarında
Yargıtay’ın verdiği kararlar kesin niteliktedir. Dolayısıyla itiraz yolu açık
değil. Ancak maddi hata yapıldığı yönünde bir kanaat hasıl olmuşsa, bu hususun
düzeltilmesi ileri sürülebilir.
25- Karar kesinleşince işe müracaat sürem ne
zaman başlar?
Kanunun ifadesine göre
kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde işe
müracaat edilmesi gerekmektedir.
26- İşe müracaat için gerekli on iş
günlük sürede raporlu olmam süreyi keser mi?
Kanunda böyle bir düzenleme
yoktur. O nedenle çalışan ya kendisi ya da avukatı marifetiyle bu müracaatı
yapma zorundadır.
27.- İşe müracaatı nasıl yapmam lazım?
Buna ilişkin herhangi bir
kurala kanunda yer verilmemiştir. Önemli olan çalışanın işe süresinde müracaat
ettiğini ispat etmesidir. Dolayısıyla yazılı olarak yapılması önemlidir. Noter
marifetiyle, telgrafla vd şekillerde yazılı olarak ve karşı tarafa ulaştığını
ispat edecek şekilde yapılabilir.
28.- Postada geçecek zaman işe müracaat süremi
etkiler mi?
Önemli olan işe müracaatı
süresinde yapmaktır. Postada geçen zaman süreyi etkilemez. Örnek olarak, Noterden
marifetiyle yapılacak işe iade müracaatında evrakın notere sunulduğu tarih işe
iade müracaatının yapıldığı tarih olarak dikkate alınır. Bu evrak işverene 10
işgününden sonra bile ulaşsa ilk müracaat süresinde yapıldığından herhangi bir
hak kaybı olmaz.
29- İşe İade Müracaatını
İşverenin Avukatına Yapabilir miyim?
Hayır. Çünkü işveren avukatının
böyle bir yetkisi olmayabilir. O yüzden en garantili yol doğrudan işverene bu
müracaatın yapılmasıdır.
30- Siz hangi şekilde işe müracaat etmemi
önerirsiniz? Mektup, telgraf, Noter vs?
Önemli olan yazılı olarak
müracaat etmek ve bu ispat etmektedir. Ancak çoğu durumda kötü niyetli
uygulamaları bertaraf etmek amacıyla, Noterden işe iade müracaatının gönderilmesini
en garantili yol olarak görüyorum. Biraz masraflı olsa da bu şekilde yapılması
faydalı olur.
31- Peki işveren beni ne zamana kadar işe
başlatabilir?
Kanuna göre işe iade
müracaatından itibaren 1 ay içerisinde işveren işçiyi işe başlatmak durumundadır.
1 aylık süre ise işçinin işe iade müracaatının işverene ulaştığı tarihten
itibaren başlar.
Örnek olarak; 1 aylık süre işe
iade müracaatının Noterden yapıldığı tarihte değil, Noter vasıtasıyla
gönderilen müracaatın işverene tebliğ edildiği tarihten başlayacaktır.
32- Başka bir işte çalışmam işe iade
müracaatında bulunmama engel midir?
Hayır değildir. Ancak eski
işveren işe iade almaya karar verirse böyle bir durumda şu anda çalıştığınız
yerden ayrılmanız sonucu doğabilir.
33- İşe iade müracaatımı yapmadım. Yine de işe
iadeye ilişkin boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatlarımı alır mıyım?
Hayır alamazsanız. Bu müracaat
zorunludur. Yapılmazsa işe iade kararında belirtilen hiçbir tazminata hak
kazanılmaz.
34- İşe iade müracaatımı süresinde yaptım. Ve
işveren beni işe almadı veya süresinde cevap vermedi. İşe iade kararında
belirtilen tazminatlarımı alır mıyım?
Evet. 1 aylık sürede işe
alınmama halinde işe iade kararında hükmedilen tazminatlara hak kazanırsınız.
35-Alacağım tazminatları biraz daha ayrıntılı
açıklar mısınız?
İşveren sizi süresinde işe
başlatmaz ise iki türlü tazminata hükmedilir demiştik. Birincisi 4 aylık ücret
tutarında boşta geçen süre ücreti ve bu sürede doğan sosyal haklar, ikincisi 4
aydan 8 aya kadar ücret tutarında işe başlatmama tazminatı.
Örnek olarak işe iade davası
neticesinde mahkeme tarafından 4 ay boşta geçen süre ücreti + 4 ay da işe
başlatmama tazminatına hükmedildiğini farzedelim.
4 aylık boşta geçen süre
ücreti, iş sözleşmesinin ilk fesih tarihini izleyen 4 aylık dönemdeki ücret ve
sosyal haklardır. İlk fesih tarihinin 11.11.2011 olduğu
farzettiğimizde,11.03.2012 tarihine kadar işçi işyerinde çalışsaydı kendisine
ne kadar ücret ve sosyal hak ödenecek idiyse bu rakamlar hesaplanarak kendisine
ödenir. Bu 4 aylık süre işçinin kıdeminden sayılır.
4 aylık işe başlatmama
tazminatı ise işçinin işe başlatılmadığı tarihteki gerçek ücreti hesaplanarak
(yani işçi orada çalışıyorsa olsaydı alabileceği ücret üzerinden) hesaplanarak
ödenir. Bu tutar gelir vergisinden muaftır ve sadece damga vergisi kesintisi
yapılır.
36- Boşta geçen süre ve işe başlatmama
tazminatı dışında talep edebileceğim başka bir tutar var mıdır? Çünkü 4 aylık
süre kıdemden sayılıyor demiştiniz?
4 aylık süre kıdemden sayıldığı
için fark kıdem tazminatı talep etme hakkınız vardır. Eğer işe başlatmama
tarihinde ücrette bir artış olmuş ise, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/27000
esas ve 2010/19572 Karar ve 21.06.2010 tarihli kararı uyarınca işe başlatmama
tarihindeki ücret üzerinden fark ihbar ve fark yıllık izin ücretleri de talep
edilebilir. Ayrıca 4 aylık süre kıdeme eklendiğinde ihbar müddeti veya yıllık
izin süresi artıyorsa, bu artan sürelerin de ücreti talep edilebilir.
37- Dört aylık boşta geçen süre
ücretimin sgk’ya bildirilmesi gerekiyor mu?
Evet. İşveren Uygulama Tebliğ
hükümlerinde belirtilen süreye uygun bir şekilde işverenin sgk’ya gerekli
bildirimlerin yapılması gerekmektedir.
38- İşveren işe iade müracaatımı kabul etti.
Ancak ben işe başlamadım. Yine de tazminatlarımı alır mıyım?
Bu davanın adı işe iade davası.
Dolayısıyla işe iade talebinde samimi olmak gerekmektedir. İşçi, İşverenin
davetine rağmen işe başlamazsa işe iade kararı ile öngörülen hiçbir tazminatı
alamaz.
39- Yani işverenin daveti üzerine işe
başlamazsam hiçbir şey alamam öyle mi?
Evet aynen öyle.
40- Peki işverenin daveti üzerine işe başladım
bu durumda ne olacak?
İşe başlandığı takdirde İş
Kanunu uyarınca ilk fesih tarihinde ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarından 4
aylık boşta geçen süre ücretin mahsubu yapılır. Kıdem ve ihbar tazminatı 4
aylık boşta geçen süre ücretinden fazla ise, işveren bunların iadesini talep edebilir.
41- Yani böyle bir durumda
işverene borçlu kalabilirim öyle mi? Peki işveren bunu nasıl talep edebilir
benden?
Evet. İşveren ile anlaşıp,
aylık belli miktarla bu borcun ücretinizden mahsubunu kararlaştırabilirsiniz.
Eğer bu mümkün olmazsa ise, işveren icra veya dava yoluna müracaat ederek
alacağını talep edebilir.
42- Peki işveren beni çağırdı? Ancak bana
farklı bir görev verdi. Bu durumda işe başlatmış sayılır mı?
Dava işe iade davasıdır. Belki
de “işine iade” demek daha doğrudur.
Dolayısıyla işten
çıkarıldığınız tarihte hangi görevde çalışıyorsanız o göreve iade edilmeniz
kuraldır. Bu görev dışında daha ağır şart ve koşullar taşıyan görev teklifleri
işe başlatma sayılmaz.
42- İşten ayrıldığım tarihteki görev ve
pozisyon ortadan kaldırılmış ise ne olacak?
Eğer objektif olarak böyle bir
durum var ise; bu durumda o göreve yakın şart ve koşullarda iş verilmesi
gerekmektedir.
43- Bu süreçte şirketin adres değiştirmesi
halinde yeni yerde mi işe başlamam gerekecek?
İlk fesih tarihindeki adresten
farklı bir adrese taşınma söz konusu ise, şirket nerede ise orada göreve
başlamak gerekmektedir. Çalışanın üzerine böyle bir durumda ekstra yol parası
biniyorsa bunun ödenmesini işverenden talep edebilir.
44- Peki benim davam 1 yıldan uzun sürdü. Ve
bu süreçte de işsizim. İşverenin bana bu bir yıllık sürenin ücretini vermesi
gerekmez mi?
Hayır. Çünkü yasanın
belirlediği asgari ve azami tazminat rakamları bellidir. Yargılamanın uzaması
bunun üzerinde bir tazminat rakamına hükmedilmesi anlamına gelmez.
45- O zaman faiz nasıl hesaplanacak? Dava
tarihinden mi? Karar tarihinden mi?
Bu dava bir tespit davasıdır.
Diğer ifadeyle mahkeme feshin geçersizliğini tespit etmektedir. O nedenle faiz
ne dava, ne de karar tarihinden başlar.
Boşta geçen süre ücreti için
faiz, kararın kesinleşmesi üzerine işe müracaat edildiği tarihte başlamaktadır.
İşe başlatmama tazminatı için
ise faiz işe başlatmama tarihinde muaccel olmaktadır.
46- Boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama
tazminatı için hangi faiz oranları uygulanır.?
Boşta geçen süre ücreti için
mevduata uygulanan en yüksek faiz, işe başlatmama tazminatı için ise yasal faiz
uygulanır.
47- İşverenin işe davetine rağmen işe hiç
başlamazsam ilk fesih tarihinde aldığım kıdem ihbar tazminatını iade etmem
gerekir mi?
Hayır. Fesih geçerli bir fesih
niteliğinde olur ve iade söz konusu olmaz.
48- Bu dava sonunda işverenin çıkardığı
işçisini alması mantıklı mı? Madem beni alacak o zaman neden çıkardı?
İşe iade davası doğrudan
doğruya tazminata hak kazandıran bir dava değildir. İşverenin işe başlatmaması
halinde tazminat yükümlülüğü söz konusu olur. Zaten mahkeme de öncelikli olarak
işe iadeye karar vermektedir. Şu halde mahkeme kararını tam olarak uygulayıp
işe iade alan işveren aslında olmasını gerekeni yapmaktadır.
49- Benim buradan anladığım bu bir tazminat
davası değil ve her halükarda tazminata hak kazanmıyorum. Öyle mi?
Evet aynen öyle. Süresinde işe
müracaat, işverenin işe daveti, işçinin işe başlaması veya başlamamasına göre
senaryolar yukarıda belirttiğimiz şekilde değişebilir.
50- Davayı kaybettiğimde karşı taraf avukatlık
ücreti,harç vd masraflar ne olur.?
Dava kaybedildiğinde karşı
taraf kendisini bir avukatla temsil ettirmişse, cari tarifeye göre karşı taraf avukatına
vekalet ücreti ödemek durumunda kalırsınız. Ayrıca yaptığınız mahkeme
masrafları sizin üzerinizde kaldığı gibi, karşı tarafın da yaptığı mahkeme
masrafları size yüklenir.
51- İkale nedir? Bu halde işe iade davası
açabilir miyim?
İkale işçi ve işverenin
sözleşmenin sonlanması konusunda iradelerinin uzlaşmasıdır. Diğer ifadeyle her
iki tarafta sözleşmenin karşılıklı olarak sonlanmasını talep etmektedir. Son
Yargıtay uygulamalarına göre işçinin alacağı kıdem ihbar tazminatına ek olarak
sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda makul yarar elde ettiği durumlarda (ek
ödemeler yapılması) ikale sözleşmesi geçerli kabul edilmekte ve işe iade davası
açılamamaktadır. Uygulamada kıdem ve ihbar tazminatına ek olarak çeşitli
miktarlarda makul yarar ödemesi yapıldığı görülmektedir.
P.S: Benim konu hakkında
görüşümde şu yönde; işten çıkarılmalar da tabi ki işçiler hak edişleri neyse ve
yasal haklar olarak kendilerine ne sunulmuşsa son kuruşuna kadar almalılar
fakat bu çok derin bir konu olduğu için yasa boşluğundan yararlanıp işe iade davalarını
da ''bir gelir kapısı'' haline getirmemek gerekiyor. Herkese mahkemesiz günler
dilerim.
Saygılarımla,
iKMania
Meraba,
YanıtlaSilBurada yer alan bilgileri kulanarak işe iade sürecini tamamladım.
Adliyede bulunan arabulucuya başvuru süresi çok önemli.
İş arama izni belgesi tebliğ niteliğindedir. Bu belge tebliğ edildikten sonra 30 gün içinde işe iade için arabulucuya başvuru yapılması gerekir. Mahkeme bu süreye bakıyor.
İşten çıkış tarihinde 30 gün süre dolmuş oluyor.
30 günden önce başvuru yapılması durumunda işe iade yapılması yüksek ihtimal.
Burada anlatılan süreyi geçirerek başvurduğum için davayı kaybettim.
Bu yazıyı okuyanlar umarım bundan yararlanır.
İyi günler.
Önemli bir kaç konuyu maddeler halinde ekleyeyim.
YanıtlaSil* İş arama izin tutanağının tarihi çok önemli. İmzalatıldığı günün tarihi olmasına çok dikkat edilmesi gerekir. İmza atmadan önce tutanağın bir karşı imzalı örneğini yanınıza almanızda yarar vardır.
* Haksız ve gerekçesiz olarak işten çıkarıldığınızı düşünürseniz bu tutanağı imzaladıktan hemen sonra arabuluculuktan işe iade isteyeceğinizi işyerine beyan edin. Prosedür takip etme zahmeti çekmeden işinize devam edebilirsiniz. İşyeri arabulucu ve mahkeme ile uğraşmak istemeyebilir.
* Bunlara rağmen işten çıkarıldığınız takdirde bu kağıdı imzaladığınız günden itibaren anlaşamazsanız hemen kendinize iş hukukuna hakim bir avukat bulun. Parasına bakmayın. İşinizi isterseniz süreci avukat ile devam ettirin. Prosedürlerden birini yanlış yaparsanız davayı kaybedersiniz.
* Süreci avukatsız takip etmek isterseniz. Bu blogdaki yazıları iyi okuyun. Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz, Seçkin yayınlarından çıkan İş güvencesi isimli bir kitap var. O kitabı temin ederek süreci takip edebilirsiniz.
* Hak düşürücü süreler:
2 tane işçinin hakkını düşüren süre var.
Arabulucuya başvuru süresi ve anlaşılmazsa mahkemeye başvuru süresi.
Arabulucuya başvuru süresi iş arama izin tutanağı imzalatıldıktan 30 gün içinde arabulucuya başvurmanız gerekir.
Arabuluculukta anlaşamazsanız toplantının süresini iyi takip edin. Arabuluculuk 30 gün içinde sonuçlandırmak zorunda. 15 gün mahkemeye verme süreniz var. Eğer arabulucu avukatı size tutanağı geç teslim edip vaktini geçirirseniz sorumluluk sizdedir.
* Alo 170 hattını arayıp bilgi almayın. Orada bu konular hakkında yanlış bilgi veriyorlar. Yazılı kaynakları okuyun.
* Ne yazık ki şunu da yazmadan geçmeyeyim. Arabuluculuk süreci avukatlar aracılığı ile yapılması nedeni ile çok dikkat edin.
Hakkınızı kaybedebilirsiniz. Hakkınızı aramak isterseniz mutlaka hemen bir avukat tutun. Avukat süreci takip edecektir.
Bazı zamanlarda ona da güven olmayabilir. Kendi işinizi kendiniz takip etmenizde yarar vardır.
Dünya zalımlar dünyası gelen zalım giden zalım...