8 yıl boyunca deneyimsiz diye hiçbir işe alınmamak!


                                                      8 yıl boyunca deneyimsiz diye hiçbir işe alınmamak!

Merhaba. Ekşi sözlükte denk geldiğim bu konu üzerine bir yazmak istedim. Çeşitli zamanlarda farklı kişilerden de buna benzer şeyler duymuştum ve bu büyük önem arz eden hassas konu için bir kaç taktik vermek istedim. Öncelikle kişisel kariyer haritası nasıl hazırlanır yazısına buradan ulaşabilirsiniz.


Öncelikle genç dimağlara vereceğim en önemli öğüt daha üniversiteye gitmeden mesleğinize uygun bir bölüm seçiniz. Havaalanında ATC olmak istiyorsanız Anadolu Üniversitesi havacılık bölümüne gidin, insan kaynakları olacaksanız Çeko okuyun, muhasebe bana uygun derseniz ona uygun bölüm okuyun, ben ithalat ihracat yapan bir firmaya girerim derseniz ona göre dış ticaret okuyun gibi gibi örnekler çoğaltılabilir. Daha en baştan bir kariyer hedefiniz olsun. Siz ne yapmak istiyorsunuz ve ne yapacaksınız kariyer haritanızı çizin. Mesleğinizi geç yaşta seçmeyin erkenden o hedef için yola koyulun.

Bu benim kişisel görüşüm ama Türkiye'de 30 yaşına kadar bir işte dikiş tutturdunuz tutturdunuz, eğer 30'undan sonra kendinize bir meslek seçemeyip bir işte uzmanlaşamazsanız sap gibi kalırsınız. İşin en kritik noktası bu. 30'unu geçmeden bir meslek edinin.

İstediğiniz meslekle orantılı doğru bölümü bitirip üniden mezun oldunuz diyelim. O durumda da yaşınız 23-28 aralığında olacağı için deneyimsiz ama okullu olduğunuz için işe alınabilirsiniz. Her ne kadar bende içinde bulunsam da y kuşağı denilen gençlik tez canlı olduğu için üni bittikten sonra kendilerine yarın gel CEO olarak başla teklifi yapılacağını düşünüyorlar. Sistem bu şekilde ilerlemediği için oyunu kuralına göre oynamanız gerekmekte.

Özellikle bankaların yeni mezunlara özel yönetici adayı, uzman yardımcılığı, management trainee programları bulunmakta. bunları kovalayın, evde pinekleyeceğinize exceli hatim edin, ingilizce yanına başka bir dil edinin, sertifika programlarına kaydolun ve büyük firmaların kampüslere geldiği tanışma programlarını kaçırmayın. Sertifika programı demişken sonunda staj olan eğitim kurumlarıyla görüşün. Günümüzde bir çok sertifika programıyla işe girenler bulunmakta.

Başka bir alternatifte, herkesin özellikle özel sektörde hayali olan masa başı ofis içi, sabah 9 akşam 6 cumartesi-pazarı tatilli bir işte çalışmak hedefinizi uzun vadeye yayın. Herhangi bir mağazaya satış temsilcisi olarak girip dişinizi sıkarsanız 2 seneye şube müdürü olabiliyorsunuz. Mesela benim çalıştığım bir ingilizce kursunda insan kaynakları yöneticimiz işe öğretmen olarak başlayıp yükselerek yönetici olmuştu keza çalıştığım şube müdürü işe part time çalışan olarak girip hatta broşür dağıtan eleman olarak girip neredeyse 2 sene içerisinde şube müdürlüğüne yükselmişti. Korkmayın, sizin üst hiyerarşi de olan insanların vasıfsızlığını görünce daha da gaza gelip yükselme şansınız vardı.

İşkur kariyer portalları içerisinde kariyer.netle birlikte en yararlısı olandır. Sık sık gerekirse her gün işkur sitesine girip oradan iş garantili işbaşı eğitim programlarını ya da meslek eğitim programları gibi kurslar kovalayın. Üşenmeyin oturduğunuz yerdeki işkur şubesine bizzat giderek meslek danışmanınıza CV’nizi bırakın.

Önemli olan CV'nize 2 yıllık tecrübeyi yazdırmak. O 2 seneden sonra artık tüm kapılar size açılıyor.

Mavi yakalı ilanlara başvurun, çağrı merkezi ilanlarına başvurun, kariyer.net'te çıkan her 10 ilandan 9'u satış üzerine gidin onlara başvurun, yapabilirim diyorsanız özel güvenlikçi olun bir yerlerden başlayıp şansınızı deneyin.

Bir insan kaynakları uzmanı olarak size naçizane tavsiyelerim bunlar olacaktır. İşsizlik ne kadar zordur bilirim. Tabi tüm bu 8 yıllık süreyi 8 saniyeye indirecek referans (torpil) mevzusu vardır ki tüm bu bilinmeyenli denklemi çöpe atar. Şu ana kadar hiçbir işe torpille girmeyen hatta her girdiği işte sen kimin tanıdığısın cümlesini duyan bir insandan nasihattır bunlar.

En önemlisi ümidinizi kaybetmeyin, 5. günün şafağında doğuya bakın Gandalf'ı göreceksiniz.

Saygılarmla,
iKMania




2 yorum:

  1. Değerli arkadaşım, çok güzel yazmışsın. Blogunu merakla ve ilgi ile takip ediyoruz. Saygılar. Not: Bu yazdıkların 3 işsiz arkadaşıma kaynak olmuştur. Tekrar teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Blog yazmanın motivasyonu. Teşekkürler =)

    YanıtlaSil