Haftada 4 gün çalışma 3 gün tatil mi, yoksa 6 gün çalışma 1.5 gün tatil mi
daha verimli olur?
Merhaba,
Belki duymuşsunuzdur. Rusya'da yeni sunulan yasa tasarısıyla haftada 4 gün
çalışma 3 gün tatil modeline geçiyor. Bilindiği üzere İsveç'te de günde 6 saat
mesai oluyor. Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelerde öğleden sonra siesta
oluyor ve devlet daireleri dahil kapalı. Yani elin kapitalisti de komünisti de
iş yaşamında kartları yeniden dağıtıyor!
Günümüz iş dünyasında hala
daha 1950'lerden kalma modelle iş yapılması ilginç. Yani bundan 70 yıl
öncesinde Henry Ford'un ortaya attığı modelde 8 saat uyu, 8 saat çalış, 8 saat
dinlen modeli 2019 artık pek işlemiyor. (Günde 8 saat mesai kavramının ortaya
çıkışıyla ilgili Henry Ford yazımı blogtan okuyabilirsiniz)
Günümüz hız ve tüketim çağı. Netflix'de izlenecek o kadar dizi ve film,
okunacak o kadar kitap, izlenecek o kadar film, oynanacak o kadar oyun,
gezilecek o kadar yer ve ülke var ki 8-6 kalıbı arasında preslenen insanlar
zincirlerini bir türlü kıramıyor ve kendi kaçış rampalarını oluşturuyorlar.
Mesela bizzat ben dahil bir çok tanıdığım iş yaşamından arta kendilerine kalan
zaman o kadar kısıtlı olduğu için uykularından fedakarlık ederek 1'e 2'ye kadar
Netflix izliyorlar.
Belki duymuşsunuzdur Türkiye
38 adet OECD ülkeleri arasında mesai saatleri en fazla ve en uzun çalışan
ülkeler arasında ilk sırada. Peki Meksika'dan bile beter durumda en uzun ve en
çok çalışan ülke olarak verimliliğimiz ne durumda? Bal yapmayan arı gibi miyiz
yoksa tavşanı geçen kaplumbağa mı?
Rusya'daki haftada 4 gün çalışma 3 gün tatil ve İsveç'in günde 6 saat mesai
yapma olayına dönecek olursak eğer her zaman savunduğum bir durum vardır ve
keşke yüksek lisansımı performans yönetimi üzerine değil de bu tez üzerine
kursaydım. Türk iş dünyasında her zaman niteliğe değil niceliğe bakılıyor. Yani
günde 12 saat çalışan ama yaya çalışan adam her zaman ''çok çalışan'' damgası
yerken 8 saat çalışan ama az zamanda daha verimli çalışanlar göz ardı ediliyor.
Konu hakkında bilimsel değerler mevcut değil ama insan psikolojisini bildiğimiz
için az çok tahmin edebiliyoruz. Haftanın
her 6 günü bir insanı 10 saat mesaiye diktiğinizde verimli çalıştırıyor
olmuyorsunuz. Özellikle beyaz yaka olarak çalışanlar, kendinizde de
deneyimleyeceğiniz üzere sabah 9'dan öğlen 12'ye kadar ayılma, kahvaltı,
dedikodu faslıyla çeyrek bitiyor ve sonrasında yemeğe çıkılıyor. Yemekten
sonrada saat 3'e kadar kahve, çay, dedikodu ve yemek sonrası çöken uyku
mahmurluğuyla saat 3 ediliyor. Saat 3'ten sonrada 6'ya kadar toparlanma ve bir
göz saatte de paydos ve servis saatini bekleyerek gün bitiyor. Yapılacak tüm
işlerde de insan psikolojisi olarak ''ne de olsa günde 10 saat buradayım bir
ara yaparım'' psikolojisine giriliyor. Özellikle ülkenin yarısı da
cumartesi mesai yaptığı için %20 verimle günde 10 saat ve cumartesi de aynı iş
yerinde tutulunca verimli çalışmıyor. Bunun yerine Rusya'da da üzerine kurulan
tez gibi siz insanları 6.30'da dikip 8'de işyerine getirmek yerine uykusunu
almış bir şekilde uyanmaya ve insancıl saatte çalışmasına olanak tanırsanız hem
insanlar günde 10 saat değil de 6 saat mesaide olacağının farkında olup kısıtlı
zamanda daha verimli çalışıyorlar hem de kendi hobisi, ailesine vakit ayırdığı
için daha motive olmuş, çalışan bağlılığı sağlanmış ve %80 performansla çalışan
yakalamış oluyorsunuz. Unutmayın ne kadar ekmek o kadar köfte!
Nalına vurduk şimdi de biraz mıhına vuralım...
Peki biz ülkemizde böyle güzel
ütopyaları görür müyüz? Şahsen ben 31 yaşındayım ve bunu göreceğime
inanmıyorum. Belki bir 50 sene sonra ancak her işyerinde haftasonu tatil moduna
geçiş yapabiliriz. Onun dışında her ne kadar günümüz z kuşağı iş dünyasında yabana atılsa da
bu düzeni değiştirecek olan isim bence onlar olacak. Şuanki koca holdingten mahalle esnafına, tekstil fasoncusundan ülkenin
en büyük lojistik firmasına kadar tüm işverenler x veya babyboom kuşağı. Yani x
kuşağının ''çalışmak için yaşamak'' bakış açısı yıkılmadığı sürece bu iş zor. Y
kuşağı olarak bizde ara kuşakta olduğumuz için bizi pas geçecek ve çalışmak
için yaşamaktan ''yaşamak için çalışmak'' felsefesini benimseyen z kuşağı
patron oğulları yönetime geçmeye başladıkça 8-6 cumartesi yarım gün kalesi
yıkılacak. Yani geleceğimizi kurtaracaksa Berkecanlar, Itırsular kurtaracak :)
Üzerine koca bir tez yazılacak
olan haftada 4 gün çalışma 3 gün tatil mi, yoksa 6 gün çalışma 1.5 gün tatil mi
daha verimli olur tartışmasında bence kazanan belli. Rusya'yı bu güzel atılımı
için tebrik eder, yazıyı daha fazla uzatmadan konuyu en güzel tarif eden bir
Rus atasözü yorumuyla noktalıyorum.
"Cumartesi günü eşekler
ve Türkler çalışır , pazar günü sadece Türkler çalışır. "
Saygılarımla,
iKMania
0 comments: