Endüstri 4.0 ve
İnsan Kaynakları İlişkisi
Merhaba. Günümüz teknolojisinde yaşanan
gelişmelere istinaden yazının başlığını sadece ‘’yapay zeka’’ olarak
adlandırmam son derece sınırlı bir başlık olur. Yazının içeriğinde genel olarak
‘’Endüstri 4.0 ve İnsan Kaynakları İlişkisi’’, ‘’İnsan Kaynaklarında Yapay Zeka
Kullanımı’’ ve ‘’İnsan Kaynaklarının Teknolojik Gelişimi’’ şeklinde
değerlendirebiliriz.
- Yapay zeka,
- Nesnelerin interneti (internet of
things)
- Big data
- 3D Yazıcılar
- Arttırılmış Gerçeklik (VR)
- Bulut Teknolojisi
Çok yakın zaman içerisinde bu terimlerle
haşır neşir olmamız gerekiyor.
Öncelikle endüstri 4.0 kavramını
tanımlayarak başlayabiliriz. Almanlar tarafından
başladığı iddia edilen 4. endüstri devriminin isimlendirme şeklidir.
Endüstri 1.0: Buhar gücü,
insan gücünden daha yüksek güce sahip makinelerin kullanımı ile
Endüstri 2.0: Elektrik
gücü, ilk kez bir et fabrikasında elektrik motoru ve seri üretim teknikleri
kullanımı ile
Endüstri 3.0: Hesaplama
gücü, üretim sistemlerinde bilgisayarların ve robotların kullanılmaya
başlanması ile
Endüstri 4.0 (dördüncü
sanayi devrimi olarak da geçiyor): İletişim gücü, üretilen üründen üretim yapan
ortama kadar her türlü elektronik cihazın birbirleriyle iletişim halinde olması
ile adlandırılır.
Almanların öncülüğünü
yaptıklarını iddia ettikleri 4. endüstri devrimi ise genel olarak ‘’internet of
things’’ temeline dayanır. Büyük veri (Big Data)'nın yapay zeka ve makine öğrenmesi ile işlenmesi sonucu, fiziksel olarak birbirinden bağımsız fabrikalar ve
makinelerin internet of things desteğiyle birbiriyle iletişim kurması, verileri
analiz ederek üretim parametrelerine karar vermesi ve optimize etmesiyle
varılacağı düşünülen devrim. Endüstri 4.0 ile üretim süresi, harcanan enerji ve
dolayısıyla maliyetlerin düşeceği öngörülmektedir.
Burada bir parantez açmam
gerekirse Endüstri 4.0’ın ortaya çıkış nedeni Çinlilerdir. Ucuz iş gücü
nedeniyle üretimin Çin’e kayması gerçeknliler üretim konusunda uzmanlaşmaya
başladılar. Önceden kalitesiz diye dalga geçilen Çin malı ürünler gittikçe
kaliteli hale gelmeye başladılar. Bunun sonucunda Çinli şirketler her şeyin
ucuz taklidini yapmaya başlayınca global dünyada dengeler değişti ve büyük
şirketlerin satış ve kar oranlarını düştü. İşte bu nedenle Avrupa Çin’in en
büyük gücü olan ucuz insan gücü rekabetiyle yarışabilmek için çareyi üretimden
insan faktörünü çıkarmakta buldu. Yazının ilerisinde değineceğimiz insansız
üretim ve akıllı fabrikalar aracılığıyla.
Peki neden Almanya?
Endüstri ve mühendislik kavramının aynı cümlede en güzel kullanıldığı ülke
Almanya olması sanırım sizin için sorunun cevabı olmuştur.
Endüstri 4.0 Dönemi’nde ki Teknolojiler
Nesnelerin İnterneti
(Internet of things): Kahve makinanızın internete
bağlanacağını düşündüğünüz kavramdır.
Büyük Veri (Big Data) : Sosyal medya paylaşımlarınız, izlediğiniz youtube videoları, check-in
yaptığınız yerler, okuduğunuz bloglar veya çektiğiniz vloglar...Her bir bireyin
bir pazar olduğu düşünülürse tüm bu aktivitelerin ve 7 milyar insanın bu
bilgilerinin yorumlandığı bir dünya. Yani CIA facebook hesaplarımızı izliyormuş
dediğiniz belki de doğrudur?!
Yapay Zeka : Hızla öğrenebilen ve kendini geliştirebilen bilişim teknolojilerini ifade
etmektedir. Avengers: Age of Ultron filmindeki ‘’Vision’’ karakteri (Bu arada
bu filmi izlemeyenlere şiddetle tavsiye ederim)
3D Yazıcılar: 3 Boyutlu Yazıcılar; dijital 3 boyutlu verileri elle
tutulabilecek gerçek nesnelere dönüştürebilen yazıcılardır. Yani internetten
beğendiğiniz BMW araba resminin yazıcıdan çıktısını alarak gerçekten araca
binebilmeniz demektir.
Endüstri 4.0 ile ilgili
örnekleme yaparsak eğer; üretim yapan bir işletmede, paketleme makinası ile
üretim yapan makinanın aralarında konuşup, prosesin hızının insansız
belirlendiğini düşünün. Yani üretim, paketlemeye ne kadar ürün ürettiğini
söylüyor, paketleme de ona göre kendini ayarlıyor. Buna benzer, bir çok
makinanın kendi aralarındaki iletişimin artması sonucu insana olan ihtiyaç
azalıyor. İşte burada biz İK’cılar için dikkat kesilmesi gereken nokta
başlıyor. İlerisi için bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi bir senaryo
okunuyor. Endüstri 4.0 ile, no man, no touch, no light sloganı kullanılıyor.
Yani insansız fabrikalar devreye girecek. Ürünler el değmeden üretilecek ve hiç
bir insanın çalışmadığı fabrikalarda ışık yakmaya bile gerek olmadığı için 'no
light' özellikle vurgulanıyor.
Peki ne olacak? İşletmede
‘’İnsan’’ kalmayınca ‘’insan kaynakları’’ biriminin akıbeti ne olacak? İşsiz
kalan bu kadar insan ne yapacak? İşte bu noktada da doğada uygulanan ‘’doğal
seleksiyon’’ faktörü işin içine giriyor. İnsanlık evriminde bir dönüm noktasına
yaklaşıyoruz. 2 çeşit insan arasında derin uçurumların açılmaya başladığının
farkındasınızdır. Biri akıllı, zeki, zengin, kültürlü ve olaylara bakış açısı
geniş, diğeri ise görünüşü insan olan ancak potansiyelini harcayan insanlar.
Endüstri 4.0, geçerli bir vasfı ve mesleği olan zeki insanlara ihtiyaç duyuyor.
Geri kalan yapay zeka ve robotların mesleğini elinden alan kitle için de
şimdiden Elon Musk gibi fütüristler herkes için minimum asgari ücret
verilmelidir görüşünü başlattı.
Biz bu gelişmede İK’yı
ilgilendiren faktörlere geri dönersek eğer içinde insan olmayan fabrikalar için
‘’insan kaynakları’’ birimi olmalı mıdır? Veya makinaların birbiriyle iletişim
kurduğu yeni üretim döneminde çalışanların rolü ne olacaktır?
Endüstri 4.0 ve
İnsan Kaynakları İlişkisi
*Üretimde insan faktörü
olmayacağı için özellikle fabrikalarda mavi yaka alanında bir çok işten
çıkarmalar olacaktır.
*İşten çıkarmalar yoğun
yaşanacağı için işe alım mülakatlarından daha ziyade işten çıkış mülakatları
önem kazanacaktır. Belki de günümüzde işe alımlarda prof. danışman firmalarıyla
çalıştığı gibi o yıllarda da işten çıkış mülakatları için prof. danışmanlık
firmalarıyla çalışılacaktır.
*Üretim sektöründe yoğun
robot kullanılması nedeniyle hizmet sektöründe patlama yaşanacak. Hizmet
sektörünün çeşitlenmesiyle yeni meslekler, yeni unvanlar bulunacaktır.
*Geçerli ve yüksek vasıf
gerektirmeyen sektörlerde nüfusun büyük çoğunluğu işsiz kalacağı için her
ülkede sosyal devlet algısı yerleşecek. Büyük bir kesim işsiz kalacağı için
devletler belki de çalışan, çalışmayan her kişiye geçinmesi için aylık asgari
maaş verecektir. Bunun bir ayağı olarak İnsan Kaynaklarında ‘’ücret ve yan
haklar yönetimi’’ bambaşka bir boyut kazanacaktır.
*Bir çok sektörde yapay
zeka ve robotlar çalışacağı için terfi süreçleri sekteye uğrayacaktır. İK
açısından ‘’kariyer ve yetenek yönetimi’’ kavramları da bambaşka boyuta
geçecektir. Çalışanlarda aranan yetkinliklerin standardı çok üst seviyeye
çıkacak. Mesela tüm çalışanlardan default yazılım/donanım mühendisi
yetkinliğinde yetkinlik istenecek.
*Big data ve bulut
teknolojisi sayesinde Home Office kavramı hayatımıza tamamen yerleşecektir.
Esnek çalışma saatleri tamamen esneyecek, 8-6 veya 9-5 kavramları tamamen tarih
olacaktır.
*Endüstri 4.0’ın İK
ayağından baktığımızda yaşanabilecek gelişmeler bunlar olacaktır ve İK’nın
görev tanımı tamamen değişecektir. İşe alımları bir insan yapmak yerine yapay
zekalı akıllı robotlar yapacaktır. İnsan
Kaynaklarında Yapay Zeka Kullanımıyla mülakatlar online gerçekleşecektir. Yani
akıllı işe alım robotları sayesinde kişinin 6 ay sonra depresyona girip girmeyeceği
big datayla yorumlanacağı için sıfır hatayla mülakatlar yapılacaktır. İşe alım
kısmında İK faktörü tamamen yok olacaktır.
*Çalışan sayısı azalacağı için motivasyon
yönetimi çok önem kazanacaktır. İK’nın maaşları yapan birim algısından kurtulup
en önemli görev tanımından birisi motivasyon yönetimi unsuru alacaktır.
Dalganın altında kalmamak, aksine dalgayla birlikte yükselmek için Endüstri
4.0’ı daha fazla öğrenmemiz ve İnsan Kaynaklarında teknolojik gelişim, yapay
zeka kullanımı ve değişen İK görev tanımı hakkında geleceği iyi okumamız
gerekiyor.
Saygılarımla,
iKMania
Unilever yapay zeka teknolojisi ile mülakat yapmaya başladı bile. Bence endüstri 4.0 'ın en büyük etkisi ülkelerde doğum oranına yapacağı aşırı düşürücü etki olacaktır.
YanıtlaSilElinize sağlık endüstri 4.0 nedir hakkında bir kaynakta burada buldum inceleyebilirsiniz...
YanıtlaSil