• Cv hazırlamanın püf noktaları

    Olmak ya da olmamak arasında sadece 6 saniyeniz var desem. Peki, bu 6 saniye ne anlama geliyor...

  • Kariyer Haritası Nasıl Hazırlanır

    Evet bakalım gençler, kendini genç hissedenler ve sevgili y kuşağı. Bu seferki insan kaynakları yazımızda kariyer planlaması nedir, kariyer haritası nasıl çizilir bunu öğreneceğiz. Her zaman dile getirdiğim üzere kariyerinizi şekillendirmeye daha üniversite sınavına hazırlanma aşamasında başlamanız gerektiğini söylüyorum size. Çok basit düşünün;...

  • İşe İade Davası

    Nerede bir cümle içinde ''işe iade'' kelimeleri geçerse orada akan sular durulmalı. Bu konu hem işçi hem de işverenler açısından dipsiz bir kuyuya benzer. Belkide iş hukuku konusunun en önemli konu başlığı ''işe iade davasıdır''...

  • Stres Mülakatı

    tres mülakatı; mülakat teknikleri içinde her iki tarafı oldukça geren belkide tek mülakat tekniğidir bu. Google'a ''stres mülakatı nasıl yapılır'' diye aratacak derecede kırmızı çizgiler içeren ve konunun uzmanları tarafından yapılması elzem bir mülakattır. Peki bu mülakat hangi meslekler için uygulanır?...

  • Kariyer.net Taktikleri

    Kariyer.net’te bir ilana ortalama 2500 başvuru geliyor. Ortalama belirtiğim bu rakam 3000’leri buluyor büyük şehir ilanlarında. Bu binlerce kişi arasında kaybolmamak için gerekli birkaç tüyoyu sizinle paylaşayaım istiyorum. ...

İnsan Kaynakları ve Maraton

0 comments



İnsan Kaynakları ve Maraton

 

Merhaba,


 

En son İstanbul maratonuna katılınca bu konu tekrardan aklıma geldi. Katıldığım 4. Maratonumda kendi kişisel rekorumu kırdım ve 2 saat 30 dakikada maraton bitiresiye kadar çalışmaya devam ediyorum.


Maratona hazırlanmak zor ve disiplin gerektiren bir süreçtir. Haftanın 6 günü 1 gün full dinlenme olmak şekilde 20 hafta yani 5 ay boyunca çalışmak gerekiyor. Yani iş yaşamındaki disiplinden fazlası gerekiyor.

 

Özellikle genel spor çatısı altında Running kültüründe bu sporu yapanların %95’i hobi amaçlı yapmakta ve koşudan maddi bir beklenti en azından geçimini sağlayacak düzenli gelirli bir iş olarak yapmamaktadır.


Fatih Topçu gibi AslaDurma mahlasiyla sponsor geliri veya Türk elit atlet statüsüne çıkıp Running Coach’luk yaparak geçimini sağlayan kişiler zaten bir elin 5 parmağını geçmez.

 

Bir noktada akşam 18:00’dan sonra piste vardığınızda kurumsal takım elbiseyi çıkarıp spor ayakkabınızı giymenin ekstra terapi niteliği olmaktadır.

 

Mesela ben yazları her gün 5:30’da kalkıp mesai öncesi antrenman ve kışları da 18:00’dan sonra antrenmana gidiyorum.

 

Peki bu zor olmuyor mu?

 

Herhangi bir başka işte çalışmayıp 24 saatini koşmaya ayırabilsen daha rahat olmaz mı?

 

Bütün gününü spora ayırabilecek birisiyle kısıtlı zamanda antrenman yapan birisinin avantaj/dezavantajı olmuyor mu?

 

Benim görüşüme göre mesaili ve part time’li bu şekilde sporcu olmak daha avantajlı. En büyük artısı disiplin. Her gün kalktığın saat, ise gittiğin saat, işten çıktığın saat ve antrenmanlara ayırabileceğin saat belli.

 

Elbet bütün gününü spora ayırabilecek birisinin en büyük artısı spor saati. Özellikle kışın istediği saatte antrenmana gidebilmekte. Bana göre de en büyük eksisi de gene bu spor saatinin bolluğu. Özellikle yazın çalışsanız da çalışmasanız da 40 derece sıcakta mecburen sabahın köründe antrenman yapıyorsunuz. Ve kışında bütün gün sizin olduğu için ha şimdi ha 10 dk sonra ha 1 saate antrenmana gidiyorum deyip disiplinsizlikte yapabilmekte.

 

Son olarak kapatmadan önce, şahsen hem beyaz yaka hem de vardiyalı mavi yaka işte çalışıp 2 saat 50 dakikanın altında maraton koşan meslekli maratoncular tanıyorum.

 

Mesela LinkedIn’de olup özellikle beyaz yakalı arkadaşların kaçı aktif yarışlaara katılıyor ve kaçı maraton bitiriyor merak ettim.

 

Sizce çalışmayan birisi 8-6’li çalışana göre antrenman bakımından daha şanslı mıdır?


Sizin bu konuda görüşünüz nedir?


Saygılarımla,
iKMania


Devamını oku... »

Soft İK Ne Demektir

0 comments


 

Soft IK Ne Demektir

 

Soft ik - Hard ik - Hardcore ik.

 

Nasıl ki her sakallı dede değilken her Ik'da sadece Ik değildir.

 

Ik'nin son yıllarda yadsınamaz bir şekilde alt kirilimlara ayrıldığı aşikar.

 

Genel olarak bordro ve personel özlük uzmanı ayrı bir kavram, headhunter ayrı bir kavram, hrbp ayrı bir kavram, talent acquisition ayrı bir kavramdır.

 

Gelelim soft Ik kavramına. Nedir bu son yıllarda çıkan soft ik kavramı?

 

+ Ik'nin bordro yapmayanina ve e-bildirge de sgk ödemeyenine soft,

 

+ Brütten nete hesap makinesiyle maaş hesaplayanindan teşvik kovalayanina hard,

 

+ Sadece işe alım ve oryantasyon yapanina soft,

 

+ Işkur işgücü çizelgesi girene ve arşivdeki 1 günlük raporu bile onaylayanina hard.

 

+ Her ay elinde bordro imzalasin diye işçi peşinde koşanına hard,

 

+ Elinde kahveyle happy hours set edenine soft Ik deniliyor sanırım.

 

Örnekleri sabaha kadar çoğaltirim.

 

Hangisi iyidir hangisi elzemdir özellikle bu mesleği yapmak isteyen gençlere hangisini öneririm muhabbetine girmeyeceğim.

 

Sadece bundan 10 sene önce ik denirken mülakata girip maaş hesaplayan akla geliyorken günümüzde sırf eleman bulani ayrı işe alım için mülakata gireni ayrı yemek servis ayarlayanina ayrı bordro yapabilenine ayrı bordro yapamayanina ayrı ayrı kavramlar deniliyor artık.

 

Saygılarımla, 
iKMania 



Devamını oku... »

Elendin Çık

0 comments

Mülakatta Elenme Nedenleri

 

Elendin Çık 

 

Mülakat, her 2 taraf açısından basit görünen en zor süreçtir. Her canlı elbet bir gün mülakatta elenmenin tadına bakacaktir. Şuana kadar masanın hangi tarafında olursanız olun az sonra sayacağım mülakattan elenme nedenlerini belki ilk kez duymuş olabilirsiniz. 

 

Mülakattan elenme nedenleri;

 

- Seni sevmedim süt oğlan. Babani da sevmezdim zaten nedeniyle.

 

- Disc Kişilik Envanteri nedeniyle 

 

- Assessment center ve assessment sınavları nedeniyle.

 

- Case study ve grup mülakatı nedeniyle. 

 

- İngilizce mülakat nedeniyle. 

 

- Deneyim yetersizliği nedeniyle. 

 

- Özgüvensizlik nedeniyle. 

 

Yukarida saydıklarım anlaşılır nedenler. 

 

Peki ya size,

 

- Özellikle İstanbuldaki IK'larin adayın burcu nedeniyle elediğini,

 

- Bir adayi sırf motorcu diye ve motor kullanıyor diye elediklerini. 

 

- Bir Kadin IK müdürünün eski sevgilisi iş başvurusunda bulundu diye ve eski sevgilisini elediğini söylesem. 

 

İşini hakkıyla yapanlara lafım yok ama sırf adayın burcu nedeniyle mülakattan eleme noktasına işler geldiyse vah halimize. 

 

Gerçi ülke nüfusu 90 milyona yaklaştığı ve giderek kalite de Hindistana yaklaştığımız için seni sevmedim süt oğlan babanı da sevmezdim zaten gibi nedenlerle aday elenmesine şaşırmıyorum. 

 

Saygılarımla, 

iKMania 


 


Devamını oku... »

Human Resources Business Partner: İK’nin En Karizmatik Unvanı

0 comments


Human Resources Business Partner: İK’nin En Karizmatik Unvanı

 

Merhaba,

 

Benim söylemesi en ahenkli ve ağza dolu dolu gelen tabir budur; HR Business Partner. Söylerken ve unvanı duyunca Allaaahhhhh Allaaahhhhh nidaları atıyorsunuz.

 

Bende nedense bu tittle'ı duyunca sanki Darth Vader ile karşılaşmış gibi bir saygı oluşuyor.



Bu mesleğe yeni başlayacaklar için bilgi verelim, nasıl ki her sakallı dede değilse her İK’da sadece İK değildir.

 

Doktorluk gibi bununda alt dalları ve uzmanlıkları vardır. Belki hazır tekrar üretkenlik dönemime girdiğimden yakın zamanda tek tek bu kavramları ve neler yaptığını açıklarım.



Recruitment Specialist mesela İşe Alımcı farklı bir kavramdır,



Recruitment Consultant yani işe alım danışmanı bambaşka kavram ve işi yapar.

 

Recruitment Specialist bir şirkette sadece işe alımlara bakarken İK’nın çatısı altındaki başka biri sadece bordroları yapabilir.

 

Keza Recruitment Consultant’da genelde danışmanlık firmalarında çalışır ve klasik İşe Alım uzmanından bambaşka mesleği yapar. Halbuki ikisi de İnsan Kaynakları olarak geçer.



Headhunter’lar mesela bambaşka kavramdır.  Recruitment Specialist ile benzer ama farklı işleri yaparlar.

 

Bir şirketin belkemiği olan Bordro Bereli tarzı Bordro Klavyeli İK’lar mesela bambaşka meslek yapar.

 

Yakın zamanda bu Soft İK, Hard İK kavramına da değineceğim.

 

Gelelim HRBP’lere. Yani Human Resources Business Partner kavramına,


HR Business Partner Nedir Ne İş Yapar?

 

Çalışılan meslek kolu ve içinde bulunan sektörle alakalıdır. Örneğin bir fabrikada HRBP pek aranmazken perakendeci sektörü, marketçilik ya da Hugo Boss, Armani, Nike, Altınyıldız Classic gibi saha mesleklerinde HRBP’ler bel kemiğidir.



Yazı uzadı, özet geçeyim.



Aklınızda kalması gereken en yalın tanımla, HR Business Partnerler maaş, bordro, personel özlik, SGK işe giriş çıkış, aylık bildirge, işgücü çizelgesi, iş kazası bildirimi, resmi kurumlarla yazışma ve icra, bes, rapor onaylama gibi işlerle uğraşmaz.

 

Örneğin, sizin sahada 50 lokasyon/market/mağazanız ve 1000 çalışanınız var diyelim. İşte saha da sürekli sahaya çıkarak mağaza rotasyon, oryantasyon, performans, norm kadro işlemleri ve adayı HRBP bulur. Merkez İK’ya iletir. SGK işe girişini merkez İK yapar gibi düşünün. Mesela HRBP mağazaya alınacak adayı bulur, mülakatı yapar merkeze gönderir merkezdeki İK o adayın evrak, personel özlükleri ve SGK işlemleriyle uğraşır.

 

Saygılarımla,
iKMania


 

 

 

 



Devamını oku... »

CV'ye Adres Yazmak

0 comments


CV'ye Adres Yazmak

 

Merhaba,

 

İş başvuruları için hazırladığınız CV’de özellikle kadınlar tarafından kapı numarasına kadar detaylı adres bilgisi yazılmalı mıdır yazılmamalı mıdır?


Yazılmamalıdır.

 

Yazı bu kadardı, dağılabiliriz.

 

80 Milyon artı 10 milyonda kaçakları sayarsak yaklaşık 90 Milyonluk ülkede CV’nize adres bilgisini kapı numarasına kadar nokta atışlı yazmak büyük risktir.

 

Konu hakkında uzun uzun analiz yazmaya gerek yok ve konuyu son yaşanan adli vakalara da bağlamayacağım. Bundan 10 sene öncede riskti, şimdi de risk, yarın daha da riskli olacak.

 

Amerika'da CV'lere bırak detaylı adresi yazmayı, fotoğraflı CV'ler bile yazılmıyor özellikle SJW ve WOKE kültürü yüzünden yakın zamanda cinsiyeti belli eden ifade bile yazılamıyor. Sonrasında burada gelmiş kapı adresine kadar açık adrese gerek yok.

 

İl-İlçe-Mahalle yeter, fazlası risk iştahını arttırır.

Saygılarımla,
iKMania

 


Devamını oku... »

Open The Work

0 comments

 


Open The Work

Merhaba,

 

Son zamanlarda LinkedIn’de Open the Work tuşu üzerine bir tartışma dönüyor. Menemenin soğanlı mi soğansız mi olacağında bile mitoz bölünme gibi 2’ye ayrılabilen 80 milyonluk Türk halkı (Türkiyeli değil Türk) bu konuda da tabi ki ikiye ayrılmış.

 

Mesleği IK olan olmayan, gene atanamamiş Tedx konuşmacisi modunda Ceo’lar, 20 yıllık IK müdürleri, iş arayacak adayı gözünden tanıyan Headhunterlar, iş arayanlar, 2 aylık IK tecrübesi olup 10 yillikmiş gibi ahkam kesen IK’lar, bodro bereli tarzı Bordrocu IK’lar herkes yorumunu yapmış.

 

Meslekte, 7 yıl Yetenek Avcısı ve işe alimci toplamda da 12 seneden fazla hem soft hem hard IK yapmış biri olarak bende yorumumu yapayım.

 

Dipnot: Hazır yeri gelmişken bu Soft IK tanımına da bayılıyorum. Ik’nin bordro yapmayanina soft, yapanina hard deniliyor herhalde. Neyse bu konuya yakın zamanda ayrı bir başlıkta blog yazacağım.

 

Gelelim yazının odak noktasına: Open the Work etiketi iş aramada avantaj mi dezavantaj mi?

 

Evet bence de bu her ne kadar iş arayışı acil bile olsa karşı tarafta negatif bir etki yaratabilir. Bakin yaratır demiyorum yaratabilir. Nasil ki pokerde “poker face” tabiri varsa bu oyununda kuralı böyle.

 

Eğer ben oyunu kuralına göre oynamam kuralları ben koyarım derseniz tebrik ederim ama oyunu kuralına göre oynamak isterseniz karşı tarafa pazarlık kozunuz olması için bu etiketi kullanmamak daha hayırlısı olur.

 

Atalarımız ne demiş, iş işteyken bulunur.

 

Saygılarımla,

iKMania


Devamını oku... »

2025 Yeni Asgari Ücret Tahmini ve THY

0 comments



2025 Yeni Asgari Ücret Tahmini ve THY

Merhaba,

 

Türk Hava Yollarının İstanbul - Sao Paolo Brezilya arası İstanbul uçuşlu sabit 35 bin TL uçak bileti fiyatı vardı. Daha yeni bilet fiyatını 41 bin TL’ye çıkarmışlar. Yani ayarlanmış enflasyon oranına yakın zam gelmiş ve 6 bin TL’lik zam gelmiş.

 

Demek ki asgari ücrete beklenen enflasyon oranında zam olacak olup asgari ücret 17 bin TL’den en az 23 bin TL’ye çıkacaktır. Sonundaki 01 kuruş da müesseseden eklenecektir.

 

2025 asgari ücret fiyatı 23 bin TL hayırlı uğurlu olsun.

 

At fava bekle J

Nasıl ki dünyada küresel ekonomi alanında Amerikalılar Big Mac Endeksi kullanıyorsa, benimde artık THY Endeksim var. Eğer THY İstanbul – Sao Paolo arası uçak biletine kaç TL zam yapacaksa yeni asgari ücret o derecede artacaktır.

Saygılarımla,
iKMania



Devamını oku... »

İş Kazasında İlk Gün Bildirimi

0 comments



İş Kazasında İlk Gün Bildirimi

 Merhaba,


SGK rapor ve puantaj sisteminde; eğer işçi mesai sonrası gece 23:30’da bile hastaneye gitse ve rapor başlangıç tarihi o gün ise ki %99 hastaneye adım attığın anda rapor tarihi başlar puantaja o günü raporlu olarak girilir.



İşinde uzman olan İK’lar ise bilir ki bu durum sadece iş kazasında istisnadır. Yani örneğin işçi iş kazası geçirdi ve 10 gün rapor aldı. Normal prosedürün aksine, puantaj hazırlanırken işçinin raporunun başladığı ilk günde sigortasının tam ödenmesi gerekir yani bir başka deyişle o gün raporlu olsa bile tam çalışmış gibi sisteme girilir.



Oldu ki başınıza böyle bir durum geldi ve yukarıda söylediğim olayı yaşadınız. İş kazası sonrası SGK müfettiş denetiminde eğer iş kazası geçiren işçinin ilk rapor başlangıç tarihini tam sigortalı göstermez ise idari para ceza kesme hakkı vardır ki keser de zaten.



Bunu çoğu İK’cı bilmez, öğrenmenin de yaşı yoktur.


Saygılarımla,
iKMania



Devamını oku... »

Sinema ve İnsan Kaynakları

0 comments



                                                          Sinema ve İnsan Kaynakları

Önceden Sinemia kartı dönemlerinde ayda 3'den fazla film izlemek için sinemaya giderdim. Benim gibi totalde 2600'den fazla film izlemiş birisi şuan en son hangi filme gittim hatırlamıyorum bile. 




Tahminen 5 seneden fazla olmuştur ki corona muhabbeti çıkalı zaten 4 seneyi geçti. 


Evde 65 inç tv, mor perdeler ve puff yastıkla kendi sinema odami kurdum. Açıkçası vizyon tarihine bakılınca da sinema için heveslendiren film göremiyorum. 


Bir tek 2024 eylül'de vizyona girecek Beter Böcek 2 için belki sinemaya giderim. 


Peki bunun IK ile ne alakası var.


Hepiniz Nokia'nin batiş hikayesini biliyordur. Günümüzde sadece benim için değil millet içinde filmi sinemada izleme devrinin bittiği yerde birgün Nokia, Sinema gibi Apple'da bitebilir. 


Ezcümle değişen koşullarda kendi şirketiniz için Stratejik ve Sürdürülebilir IK Planlamasi yapmazsaniz üzülürüm. 


Saygılarımla 

iKMania 




Devamını oku... »

Beyaz yaka: Vasat Komedyenlerin Ekmek Kapısı

0 comments



Beyaz yaka: Vasat Komedyenlerin Ekmek Kapısı


Gerek sosyal medya da gerekse yeni yerden bitme stand-up'çi dediğimiz kişilerin elinde bu beyaz yaka kavramı mizah unsuru olarak kullanılmaya devam ediyor. 

 

En son beylerbeyi göbek ve fasıl mizahı bitti şimdi en son vizesiz Rodos adasi mizahı başladı. 

 

Ben size kolaylık yapıp full diamond elit premium paket halinde, komediye yeni başlayan vasat stand-upcilar için aşağıya beyaz yaka mizahıni bırakıyorum. 

 

Ofis dedikodusu, plaza dili edebiyatı, beylerbeyi göbek rakı, Yunan adasi tatil enstantaneleri, sabah filtre kahve içmeden uyanamıyorum tripleri, sodekso, ticket, öğlen ne yesek gibi esprilerinizi toptan yapın ve bitsin. Ve gerçeğe dönelim. 

 

Bu ülkede beyaz yaka olmasa, maaşindan brütten vergisi peşin kesilen memur dahil ülkede vergi veren kesim yok.

 

Beyaz yakalinin öğlen ticketiyla yemek için gittigi kebapçıdan daha az kazanıp daha fazla vergi verdiği yerde siz o esnaftan da tam vergi almaya başladığınız anda tekrar mizah yaparız. 

 

Diğer türlü sektöre her yeni giren atanamamış Cem Yılmaz'dan öteye gidemiyorsunuz.

 

Saygılarımla,

iKMania 


Devamını oku... »

Z Kuşağı: Okeye Bitmiş Tur Dönen Bir Kuşak Hikayesi

0 comments


Z Kuşağı: Okeye Bitmiş Tur Dönen Bir Kuşak Hikayesi 


Yavaş yavaş iş hayatına atılan bu kuşak için çeşitli mecralarda Z kuşağı hakkında bazı olumsuz görüşler atilmakta. 


Açıkçası ben bu adamlara kızamıyorum. Size özet geçeyim; Z kuşağı bitmiş okeye dönüyor. 


Şuan çalışma hayatına sıfırdan başlayan bir z kuşağı eğer ki babadan zengin veya miras yoluyla kalacak ev falan yoksa birak ev araba almayı, arabanin 4 tekerleğini alacak para biriktiremeyecek. 


Hadi biz daha önceden ülke ülke gezdik, bu kuşak hele sadece Schengen vize başvurusunun 90 Euro olduğu yerde bırak dünyayı gezip yeni kültürler tanımayı, İzmir'den çıkıp Edirne'yi geçemeyecekler.


Hadi biz okuduk ettik, üniversitelerde Bahar Şenliklerine katıldık, yüksek lisansları yaptık ve ortalama okullardan mezun olup iyi kötü işte çalışıyoruz. Bu kuşak, İmam Hatip lisesinden mezun olup ODTÜ, İTÜ, BOĞAZİÇİ göremezse Sütçü İmam Üniversitesi Tirişka bölümünden mezun olduğu diplomayla anca cafelere garson olacak. 


Başta Tiktok olmak üzere sosyal medyada en çok vakit harcayan ülke neden her araştırmada Türkiye çıkıyor biliyor musunuz? Çünkü aynı Z kuşağın İspanya, İsveç veya Japonya’da ki ekürisi gezerken bizim Z Kuşağı instagramda anca reels'de o İspanyolun gezdiği yerlerden attığı reels'leri izlemekle yetinebiliyor. 


Daha geçen aylarda Tüik istatistiği vardı. 2 milyon gencin hiçbir şey yapmadan oturması üzerine. 


Hadi biz Y kuşakları ucundan yırttık. 


Şuan 1988 -1990'lilar mesela 10 sene sonra 7500 den kıdem tazminatına hak kazanacak. Şurada 10 senemiz kaldi. 


Bizden önce ki kuşak zaten 45 yaşında Eyt'den emekli oldu yirtti. 


Bizim emeklilik 60. Bu adamlarin 65. Kaldi ki şimdi 10.000 TL ile yetmeyen emekli parasi 20 sene sonra bu adamlara hiç yetmeyecek. 


Şuan, bu dakikadan başlamak üzere her şey kusursuz yolunda gitse bile öncelikle Türkiye'nin bu ekonomik durumunun düzelmesi minimum 5 sene, düzlüğe çıkmak 10 sene, daha mültecilerin yaratacağı sosyo ekonomik koşulların temizlenmesini saymıyorum, ee ev, barinma ve artan nüfusla kisitli iş imkaninda zaten iş yok.


Çok değil 4 sene önce Playstaiton 5 ilk çıktığında 8500 TL idi ve şuan fiyatı 20.000 TL. Bir z kuşağı Playstation 5 alayım diye para biriktirmeye başlasa zaten o 20 bin 35.000 TL'ye çıkacak bile.


Yani her şey yolunda gitse bile zaten kafadan 10 sene Türkiye'nin iyileşme zamani. Ee bu adamlar zaten 10 sene sonra 35 yaşına gelip iş hayatında yolu yarılamış olacaklar.


Saygılarımla 

iKMania




Devamını oku... »

Uluslararası Dünya İnsan Kaynakları Günü

2 comments

 


Uluslararası Dünya İnsan Kaynakları Günü


Merhaba,

Doktorlar günü, hemşireler günü, öğretmenler günü varken HR günü neden olmasın değil mi?

Bu gün Türklerin kendi aralarında uydurduğu bir gün olmayıp 2019 yılından itibaren covid öncesi uluslararası kutlanan gündür. 


İlk defa Avrupa İnsan Yönetimi Derneği tarafından ilan edilen Uluslararası HR Günü her 20 Mayıs'ta kutlanıyor.


HR sadece Türkiye'de değil Uluslarası platformda da aynı mizahi bakış açısına sahiptir. Daha öncesinde zilyon defa İnsan Kaynakları hakkında yazdığım için artık o topa girmeyeceğim.

Bugünün şerefine en komik HR Memes ile bugünü kutlayalım.


Saygılarımla,

iKMania










Devamını oku... »

CEO Kavgaya Girer Mi?

0 comments

CEO Kavgaya Girer Mi?

Merhaba,

Basit bir soru soralım. 

Sizce bir CEO LinkedIn'de Tosun Paşa'daki hamam atışması gibi herhangi bir müşteriyle 3.sinif varoş ağızlı mahalle kavgasına girmeli midir?

Cevabınız hayır ise yazıyı okumayı burada bitirebilirsiniz. 

Cevabınız evet ise 2.soruyla devam edin. 

Peki bir CEO 2 günde şirketi nasıl batırdım teması üzerine kitap yazacak olsaydı sizce kitabın ismini ne koyardı?

A-) 45'de 45 Doğru. 

B-) Nasil Fake Yüksek Lisans Yaptım.

C-) Patentin Bile Çakmasını Nasıl Çaktım.

İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Nasıl olsa yüksek lisanslarin literatüründe ders olarak okutulacak örnek bir vakayi 2 günde 80 milyon olarak yaşadık ve gördük. Bakalım bu heyelan nerede ve nasıl duracak.

Saygılarımla
iKMania

Devamını oku... »

Konfor Alanı

0 comments


 Standartı yakalamak  > Konfor Alanı 

Bakmayın atanamamış Tedx konuşmacısı gibi CEO'larin bu konfor alanı takıntılarına. 

Hayatta iş yaşamı dahil olmak üzere spor hayatımda bile bir felsefem vardır: Tekerlek dönüyorsa çomak sokma!

Günümüzde hele bu ekonomik konjonktürde millet o konfor alanını yakalamak için bile zaten yıllarını heba ediyor.

Şahsi fikrim "bir rutininiz olsun" insan bünyesi için hergün yeni bilinmemezlik, bilinen güvenli limandan daha fazla stres yaratıyor. Bilinmemezlik stres yaratır, bizde stres istemiyoruz. Yani insan beyni aynı belli ritüellere sahip olunca hayat kalitesini yakalıyor.

Siz bir hayalin peşinden koşup illa ki vücudunuza yaşatacağınız konfor alaninizdan çıkma stresi emin olun hergün aynı rutininizi yapmaktan daha zararlıdır. Hayat kalitesi de stresi azaltinca artar.

Açıkçası halk dilinde de nedir bu konfor alanı muhabbeti derseniz de; mevcut çalıştığınız işyeri haricinde başka bir firmadan teklif gelmesi halinde işinizi değiştirmeli mi değiştirmemeli mi olayıdır. Sadece maaştan bağımsız bir şekilde bunun milyon tane referansi vardır. 

Kapatmadan önce bu konfor alanı muhabbetinde Leicester Üniversitesinde bir araştırma yapılmış:


Araştırma da insanlar konfor alanlarını terk ettiklerinde 'optimal performansları' neredeyse hiçbir zaman artmıyor. Hatta empirik kanıtlar gösteriyor ki bir insan konfor alanınndan ne kadar uzaklaşırsa performansı o kadar düşüyor.


Saygılarımla,
iKMania



Devamını oku... »

Beyaz Yakalı Koşucu

0 comments


Beyaz Yakalı Koşucu


Özellikle genel spor çatısı altında Running kültüründe bu sporu yapanların %95'i hobi amaçlı yapmakta ve koşudan maddi bir beklenti en azından geçimini sağlayacak düzenli gelirli bir iş olarak yapmamakta.


Fatih Topçu gibi AslaDurma mahlasiyla sponsor geliri veya Türk elit atlet statüsüne çıkıp Running Coach'luk yaparak geçimini sağlayan kişiler zaten bir elin 5 parmağını geçmez. 

Bir noktada akşam 18:00'dan sonra piste vardığınızda kurumsal takım elbiseyi çıkarıp spor ayakkabinizi giymenin ekstra terapi niteliği olmaktadir.

Mesela ben yazları hergün 5:30'da kalkıp mesai öncesi antrenman ve kışları da 18:00'dan sonra antrenmana gidiyorum. 

- Peki bu zor olmuyor mu?

- Herhangi bir başka işte çalışmayıp 24 saatini koşmaya ayirabilsen daha rahat olmaz mı?

- Bütün gününü spora ayırabilecek birisiyle kısıtlı zamanda antrenman yapan birisinin avantaj/dezavantaji olmuyor mu?

Benim görüşüme göre mesaili ve part time'li bu şekilde sporcu olmak daha avantajli. En büyük artısı disiplin. Hergün kalktığın saat,ise gittiğin saat, işten çıktığın saat ve antrenmanlara ayırabileceğin saat belli.

Elbet bütün gününü spora ayırabilecek birisinin en büyük artısı spor saati. Özellikle kışın istediği saatte antrenmana gidebilmekte. Bana göre de en büyük eksisi de gene bu spor saatinin bolluğu. Özellikle yazın çalışsanız da çalışmasanız da 40 derece sıcakta mecburen sabahın köründe antrenman yapıyorsunuz. Ve kışında bütün gün sizin olduğu için ha şimdi ha 10 dk sonra ha 1 saate antrenmana gidiyorum deyip disiplinsizlikte yapabilmekte.

Son olarak kapatmadan önce, şahsen hem beyaz yaka hem de vardiyalı mavi yaka işte çalışıp 2 saat 50 dakikanın altında maraton koşan meslekli maratoncular tanıyorum.

Sizin bu konuda görüşünüz nedir? 

Sizce çalışmayan birisi 8-6'li mesaide çalışan beyaz yakaya göre antrenman bakımından daha şanslı mıdır?

Saygılarımla,
iKMania


Devamını oku... »